| kaybetmem çünkü hayatım dahil kaybedecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | انا لا أخسر لأنه ليس لدى ما أخسره بما فى ذلك حياتى هل اتفقنا ؟ |
| Bak... Bak, ne diyeceğim, iki kere aynı şekilde kaybetmem. | Open Subtitles | أ-أنا أقول لك ، أنا لن أخسر ثانية بنفس الطريقة |
| Lumely, kaybetmem için dua etsen iyi olur, keza, eğer bu herif seni öldürmezse, ben seni öldüreceğim. | Open Subtitles | لوميلي، من الأفضل لك أن تتمنى أن أخسر لأنه إن لم يقـتلك ذلك الرجل، سـأرحل |
| Balo gecesi bekaretimi kaybetmem en büyük klişe olmaz mı? | Open Subtitles | أن أفقد عذريتي في ليلة الحفل هو أمر مبتذل للغاية |
| Atımı kaybetmem kazanmanızı gerektirmez. | Open Subtitles | حسناً، خسارة فارِسي لا تعني بأنّكِ ستفوزين |
| Ben yanınızda olursam hiçbir jüri sizi yargılamaz. Ben asla kaybetmem. | Open Subtitles | وسترجح كفة هيئة محلفين لجانبكم أنا فقط لا اخسر ببساطة |
| Babasını kaybettiğini biliyorum, ama benim de babamı kaybetmem şart mıydı? | Open Subtitles | أعلم أنه فقد والده لكن لماذا يتوجب أن أخسر والدي أيضاً ؟ |
| Senin gibi dürüst bir çalışanı kaybetmem doğru olur mu? | Open Subtitles | هل عليّ فعلًا أن أخسر تابعةً مخلصةً مثلك؟ |
| Billy, New Hampshire'ı kaybetmem Tanrı'nın bir planı değil. | Open Subtitles | بيلي، إن الله لا يريد أن أخسر نيو هامشير |
| Eğer bana saldıracaksanız benden kararlı ve hızlı saldırsanız iyi olur, çünkü ben kaybetmem. | Open Subtitles | إذا كنت ستتكلم في وجهي من الأفضل أن تتكلم بقوة و بسرعة وستكون علي إستعداد للذهاب في طريقك لأنني لن أخسر أبدا |
| Ben müşteri kaybetmem. Ben kaybetmem. Bu kadar. | Open Subtitles | أنا لا أخسر عُملائي ، أنا لا أخسر في المُجمل |
| Endişelenme. Sıkça kaybetmem. | Open Subtitles | لا تقلــق أنا لن أخسر في الغالب |
| Bir ton biletim var, kaybetmem mümkün değil. | Open Subtitles | عندي ورقات كثيرة، لا يمكن أن أخسر. |
| Bu elle asla kaybetmem. | Open Subtitles | مع هذه الأوراق لا أستطيع أن أخسر |
| Hâlâ katıldığım her grubun haklı olabileceğini düşünüyorum ve umarım bu umudu kaybetmem. | TED | وما أزال أعتبر أن كل مجموعة انضم لها قد تكون على حق، وآمل ألا أفقد ذلك الأمل أبداً. |
| Bunu söylemeyi bırakmalısın. Demek istediğim, ben sakinliğimi kaybetmem. | Open Subtitles | ينبغي أن تتوقف عن قول ذلك المهم هو ، انا لا أفقد صوابي |
| Ve sırf bu yüzden güvenlik yetkimi kaybetmem adil olmaz. | Open Subtitles | وليس من الإنصاف أن أفقد ترخيصي لهذا الغرض |
| Balo gecesi bekaretimi kaybetmem en büyük klişe olmaz mı? | Open Subtitles | خسارة عذريّتي في ليلة الحفل هي اكبر السخافات ,لكل السخافات التافهه |
| Balo gecesi bekaretimi kaybetmem en büyük klişe olmaz mı? | Open Subtitles | خسارة عذريّتي في ليلة الحفل هي اكبر السخافات ,لكل السخافات التافهه |
| Ama ben de kaybetmem.O zaman anlaştık. | Open Subtitles | ولكنى لا اخسر ايضا هل ستتحدانى |
| Babamın saatini kaybetmem dışında bugün hayatımda geçirdiğim en güzel gündü. | Open Subtitles | عدا عن موضوع فقداني لساعة أبي هذا كان أفضل أيامي على الإطلاق. |
| Kaydettim. Bir daha asla kaybetmem. | Open Subtitles | ها هو معي الآن ولن أفقده مجدداً |
| Ben bir dava üzerinde iken tek bir şeyin %0 olasılığı vardır. Benim kaybetmem. | Open Subtitles | حينما أكون في قضيّة، الشّيء الوحيد الذي ليس له مجال هو خسارتي. |
| kaybetmem. | Open Subtitles | أنا لا تخسر. |
| Ama kemiklerinizi kırmakla da birşey kaybetmem. | Open Subtitles | وليس لدي شيئ أخسره في تحطيم عضامك |