"kaybetmiyor" - Translation from Turkish to Arabic

• يخسر
• يضيع

Herşeyden önce kendimi suçlu hissetmiyorum, Dario bir şey kaybetmiyor.
قبل كل شى انا غير مزنبه داريو لا يخسر شى

Su hakkını kaybetmiyor, sadece bu hakkı ya da bir kısmını toprak yerine dereye yönlendirmeyi seçiyor.
فهو لن يخسر هكذا حصته المائية وقد اختار ان يمارس حقه او جزء منه .. على الجدول .. بدلاً من على الارض

Ayrıca hiç kimse, kibar ve bağışlayıcı olduğu için bir şey kaybetmiyor.
بجانب أنه لا يوجد شخص يخسر بمجرد ؟ أنه كان طيبا جداأو مسامحا

Ve Cena, Big Show'a dirsek atmakta vakit kaybetmiyor.
وجون سينا لم يضيع الوقت وضرب بيج شو بكوعه.

Yeni kaptanımız hiç zaman kaybetmiyor. Bu iyi bir fikir.
قائدنا الجديد لا يضيع وقتا ليكن

Kimse 500-600 dolardan fazla kaybetmiyor.
لا احد يخسر اكثر من 500 او 600 دولار

Durham Bulls kaybetmiyor ve ben de sevişemiyorum. Hadi.Süper Atom Bombası, onlara elindekini göster!
أقصد أن فريق "(دورهام بولز)" لا يخسر ولا يمكننى اتخاذ رفيق. هيا.

Tarih bilgim biraz kıttır Cassius... ama Kartaca Savaşı'nı barbarlar kaybetmiyor muydu?
المعلومات التاريخيه عندي ضعيفه بعض الشئ يا (كاسيوس) ولكن ألا يجب أن يخسر البرابره معركة (قرطاجه)؟

Adam hiç kaybetmiyor.
إنه لا يخسر ببساطة.

Parayı kaybetmiyor, onu çalıyor.
.إنه لا يخسر المال، بل يسرقه

Kimse Our World'de parasını kaybetmiyor, Sadiq.
لن يخسر أحل ماله في "عالمنا" ياصادق

-Şirketi kaybetmiyor mu?
-لن يخسر الشركة؟ - لا

Ve asla kaybetmiyor.
"حيلة (ديف غرينبرغ), وهو لم يخسر ابدا

En azından kimse kaybetmiyor.
-على الأقل لن يخسر أحد .

Beni tekrar öldürmek için hiç vakit kaybetmiyor.
أنه لم يضيع وقتًا ليقتلني مرًة أخرى.

Brant Country Day duvar engelini temizlemekte hiç zaman kaybetmiyor.
روبوت "برانت كونتري داي" لا يضيع أي وقت في إنهاء العائق الجداري

Hiç zaman kaybetmiyor.
انه لم يضيع الوقت

DJ bir saniye kaybetmiyor.
دى جى لا يضيع ثانية