| Kaybolduğum için özür dilerim. | Open Subtitles | عذراً على الاختفاء |
| Kaybolduğum için. | Open Subtitles | من أجل الاختفاء |
| Kaybolduğum geceyi. | Open Subtitles | الليلة التي فُقدت فيها |
| - Kaybolduğum gece için. | Open Subtitles | على الليلة التي فُقدت فيها |
| Peki ya Kyle? Kaybolduğum gece bir şeyler görmüş olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه قد رأى شيئاً في تلك الليلة أنني قد أختفيت |
| Beş yıl önce ortadan Kaybolduğum zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرين من خمس سنوات حينما أختفيت |
| Kaybolduğum zamanki mermi yarasıyla ilgili. | Open Subtitles | جرح الرصاصة الخفية الذي تلقيته عند إختفائي ؟ |
| Kaybolduğum gece annem de böyle söylemişti. | Open Subtitles | والدتي قالت لي ذلك ليلة إختفائي |
| Geçen yıl Kaybolduğum gece bir şey ile anlaşma yaptım. | Open Subtitles | العام الماضي ليلة اختفائي أبرمت صفقة مع شيئاً ما |
| Kaybolduğum için. | Open Subtitles | من أجل الاختفاء |
| Çünkü, olay şu ki ben Kaybolduğum zaman Brian şehir dışındaydı ve ben de geldiğimden beri kimseyle birlikte olmadım. | Open Subtitles | المهم أن (براين) كان خارج البلدة عندما أختفيت و أنا لم أكن مع أي أحد منذ أن عدت |
| Size haber vermeden ortadan Kaybolduğum için kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالآسى حيال إختفائي عنكم |
| Benim bu sohbetten Kaybolduğum gibi. | Open Subtitles | مثل إختفائي من هذه المحادثة |
| Kaybolduğum zaman Beyaz Loca'ya götürüldüğüme inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني أثناء اختفائي اُخذت إلى "الهوّة البيضاء". |