| Ama ortadan kaybolmasına Sanctum yardım etmişse sadece onlar tekrar ortaya çıkarabilirler. | Open Subtitles | لكن لو كانت المُنظمة قد ساعدته في الإختفاء فهم بمفردهم القادرين على الكشف عن مكانه |
| Yani Sanctum Corporation onun kaybolmasına yardımcı oldu. | Open Subtitles | لذا ساعدته المُنظمة على الإختفاء |
| - Onun ortadan kaybolmasına yardım edebilirdi. | Open Subtitles | لقد كانت تساعده على الإختفاء |
| Bu komşular Kim Hye Jin'in kaybolmasına aldırış etmeyen aynı insanlar. | Open Subtitles | بينما أولئك الجيران هم نفس الأشخاص الذين لم يبالوا بإختفاء كيم هي جين |
| Dedektif Robert Bunch'ın kaybolmasına ilişkin kanıt bulmak adına mülkü arama iznimiz var. | Open Subtitles | لدينا مذكرة لتفتيش المكان بحثاً عن أدلّة تتعلق بإختفاء (المحقق (روبرت بانش |
| - Doktor, onun ortadan kaybolmasına yardım ettiniz. | Open Subtitles | -أيّها الطبيب، أنت ساعدته على الإختفاء . |
| Ortadan kaybolmasına yardım ediyorsun. | Open Subtitles | -أنت تساعدهُ في الإختفاء |
| Cherry'nin ortadan kaybolmasına saplantı haline geldi. | Open Subtitles | أصبح مهووسًا بإختفاء تشيري. |