"kaydetmiş" - Translation from Turkish to Arabic

    • سجل
        
    • سجّل
        
    • سجلت
        
    • بتسجيل
        
    • صوّر
        
    • بتسجيلها
        
    • أحرز
        
    • خزن
        
    Bazı sesler kaydetmiş. Ve hareket eden bazı enerjileri. Open Subtitles حسناً، لقد سجل أصوات وبعض من الطاقة تتحرك في المكان
    Güvenlik kameraları 9 yaşındaki bir kız çocuğunun bu kamyonete bindirildiğini kaydetmiş. Open Subtitles كاميرات المراقبة سجل فتاة بعمر 9 سنين. كانت تركب هذه السيّارة.
    Biri babamın cenaze törenini kaydetmiş ve internete koymuş. Open Subtitles أحدهم سجّل جنازة والدي ووضعها على الانترنت
    İzinsiz giriş programım onun kullanıcı hesabını kaydetmiş. Open Subtitles برنامج التعقّب خاصّتي سجّل دخول حسابه
    Düğün videomuza futbol maçı kaydetmiş olmam da öyle. Open Subtitles ولأنني سجلت كرة القدم على شريط حفلة زفافنا
    Çok şey var. Sadece vücuduna girenleri değil, çıkanları da kaydetmiş. Open Subtitles انها مكثفة، لقد سجلت ليس فقط ما يدخل جسدها
    Avustralya'nın doğu kıyılar♫ndan biyologlar o bölgedeki kambur balinaların şarkılarını kaydetmiş TED حيث قام بيولوجي الساحل الشرق في استراليا بتسجيل نغمات الحيتان المحدبة في تلك المنطقة
    Eğer bu kartın içindeki bilgileri kurtarabilirsek aracının patlama anını kurban kaydetmiş olabilir. Open Subtitles كما تعلم ، إذا استطعنا إسترجاع ما كان على هذه البطاقة من الممكن أن يكون الضحية سجل سيارته وقت الإنفجار
    Caleb'la yaptığınız konuşmayı kaydetmiş. Open Subtitles لقد سجل المحادثه التي بينك وبين كايلب اليوم
    İzlediğin kaset iki haftalık süre içinde onun markette beşinci kez görüntülenişini kaydetmiş. Open Subtitles ؟ سجل ظهوره الخامس في المتجر على امتداد اسبوعين
    Buradaki neredeyse her bir kişi, bir şey kaydetmiş gibi gözüküyor. TED يبدوا أن كل شخص هنا قد سجل شيئاً.
    Sonra da 1991 yılında şimdi bulacağımızı bildiği kaseti kaydetmiş. Open Subtitles و رآنا في "الصومال"، ثم عام 1991 سجّل شريطاً، و علم أننا سنجده
    Evet... "1 Milyon Dolar İçin Yazı mı Tura mı" yarışmasının 7 bölümünü kaydetmiş birinden eleştiri almak ağrıma gitti. Open Subtitles أجل ، يصعب عليّ تقبل السخريةمنشخص.. سجّل سبع حلقات من "مليون دولار ، كتابة أو صورة"
    Bütün cinayetlerini kaydetmiş. İhtiyacım olan şey tam da buydu. Open Subtitles سجّل كلّ جرائمه، هذا ما أحتاجه تمامًا
    Sanırım birileri seni şaka niyetine yarınki geleneksel yemek yarışmasına kaydetmiş. Open Subtitles ألم يخطر لك بأنه ربما قد سجلت اسمي بنفسي؟
    İşbirliği içinde bulunduğun kadın Marta, Veronica, her neyse işte kendini korumak için bir şeyler kaydetmiş ve kayıtları da hemen Cloud Drive'a yüklemiş. Open Subtitles لتحمي نفسها، سجلت أشياءًا رفعتها آلياً إلى قرص صلب
    Uyuşturucu satan öğrencilerden üç farklı ses kaydı kaydetmiş. Open Subtitles سجلت ثلاثة أولاد من موزعي المخدرات على الطلبة
    Olanları gördüğünde biri bunu kaydetmiş. Open Subtitles احد الشبان قام بتسجيل هذا عندما رأى ما كان يحدث
    Bir gazeteci, annen oradayken Kızıl Şahinler toplantısını kaydetmiş. Open Subtitles قام أحد الصفحيين بتسجيل اجتماع للصقور الحمر وكانت أمك هناك
    Öğrencinin biri hepsini telefonuyla kaydetmiş. Open Subtitles طالبٌ صوّر الأمر كلّه على هاتفه المحمول
    Hepsini kaydetmiş olmaları harika bir şey, John. Open Subtitles انة لشىء مدهش كيف قاموا بتسجيلها جميعا الآن
    Hazır aramışken, Sam'in üzerinde bulduğumuz taşınabilir bellekteki şifrelenmiş dosyalar üzerinde bir gelişme kaydetmiş mi onu da kontrol et. Open Subtitles بينما تفعلين , تحققي إن كان أحرز أي تقدم في إختراق الرمز المشفر للفلاشة التي وجدناها مع سام
    Telefonunun notlar kısmına üç numara kaydetmiş. Open Subtitles لقد خزن ثلاثة ارقام في مذكرة الهاتف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more