|                Yaşlılar kaynağın tahtı için Kahin'in bir oyun oynadığına inanıyorlar.                | Open Subtitles |                 الكبار يعتقدون أن العرافة ستفعل شيء من أجل تتويج المصدر                | 
|                kaynağın parçaları ile birleşip kendi parçalarımızdan büyük hale geliyoruz.                | Open Subtitles |                 نحن اندمجنا لنصبح جزءا من المصدر واكبر من المجموع لأجزائنا                | 
|                Starzl Mutasyonunu bizden önce öğrendin, programda gereken Promicin için bir kaynağın var.                | Open Subtitles |                 أنت تعلم عن طفرة ستارزل قبلنا وعندك مصدر من البروميسين من أجل برنامجك                | 
|                Dinle, kaynağın kim bilmiyorum,... ..ama ben Birleşik Devletler HK'nde albayım.                | Open Subtitles |                 أسمع , أنا لا أعرف من هو مصدرك لكن أنا عقيد فى القوة الجوية الأمريكية                | 
|                - İsimsiz kaynağın kim olduğunun bile bilmiyorsun. - Üzgünüm.                | Open Subtitles |                 حتى أنك لا تعرفي من هذا المصدر المجهول انا أسفه                | 
|                - Geri komut gerek. Ben kaynağın yerini bulacağım. - İlgileniyorum!                | Open Subtitles |                 ـ أننا بحاجة لدرع معاكس، سأتعقب المصدر ـ سأعمل على ذلك                | 
|                Ve kesin olarak optik kaynağın onu çağırdığını iddia edemem, çünkü tuzak tam oradaydı.                 | TED |                 وانا لا استطيع ان ادعي على وجه التاكيد ان المصدر الضوئي جذبه .. لانه كان هناك الكثير من المغريات في تلك المنطقة                 | 
|                Gerçekten de her yerdeki çok önemli bir ideolojik ve politik konu en değerli kaynağın, yani yolu alanının bir şehirde nasıl dağıtılması gerektiğidir.                 | TED |                 بالطبع، مشكلة ايدولوجية وسياسية مهمة أياً كان هي كيفية توزيع ذلك المصدر القيم في المدينة، وهو الطريق.                 | 
|                Onu nasıl bulacağız? Max'in bu gücü elde ettiği kaynağın yakınlarında olmalı.                | Open Subtitles |                 حسنا، أنا أحسب المصدر حيث ماكس يحصل على قوّته من.                | 
|                İmgemde, kaynağın oğlunun gücü doğrudan aldığını gördüm.                | Open Subtitles |                 في رؤيتي ، رأيت إبن المصدر يتولىالسيطرةعلىالفور.                | 
|                Birden çok kaynağın söylediğine göre kullanılan bomba düzeneği orta doğu kökenli değilmiş.                | Open Subtitles |                 أكثر من مصدر للمعلومة تقول ان الجهاز المستخدم لم يكن في الشرق الأوسط                | 
|                Sonra da füzeye ateşlenme sinyalini veren kaynağın izini sürdük.                | Open Subtitles |                 ثم ركضنا تعود الى تحديد مصدر من الأولي إشارة الاطلاق.                | 
|                Farz edelim ki ana gelir kaynağın bir gecede kurudu?                 | TED |                 ماذا لو انقطع مصدر دخلك الأساسي بين ليلة وضحاها؟                 | 
|                Ve bunun senin kaynağın olduğunu sanıyorum. Her ne kadar neden senmiş gibi davrandığını anlamasam da.                | Open Subtitles |                 وأعتقد بأنّه كان مصدرك بالرغم من أن أنا لا أعرف لماذا هو يحاول ويقلّدك.                | 
|                Senden hızlı bir şekilde kaynağın ile konuşmanı ve videonun takası için anlaşmanı istiyorum.                | Open Subtitles |                 أنا أريد منكِ ان تجعلي مصدرك يوافق على تبادل الشريط بسرعة وماذا إن سأل عن المال؟                | 
|                Güzel olurdu ama dürüst olmak gerekirse en iyi bilgi kaynağın biraz önce odadan çıktı.                | Open Subtitles |                 أنها قصة جيدة ولكن صراحتاٌ لقد جعلت أفضل مصادرك يذهب مع الباب                | 
|                Yazıları, fotoğraflar... Mesaj yerine ulaştı. kaynağın bir önemi kalmadı ki.                | Open Subtitles |                 كل شيء أصبح موجود على الشبكة فهو لن يحتاج إلى مصادر                | 
|                Bir bak. kaynağın imzalamış olabilir.                | Open Subtitles |                 إلقي نظرة تحققي إذا مصدركِ وقع                | 
|                Yapmış olsam bile peşime düşmek için yetkin, kaynağın ve kanıtın yok.                | Open Subtitles |                 لذلك حتى وإن فعلت، ليس لديك السلطة أو المصادر أو الدليل لملاحقتي                | 
|                Proje için harcadığım onca kaynağın ardından bana getirdiğin şey bu mu?                | Open Subtitles |                 بعد كل الموارد التي صرفتها على هذا المشروع. هذا ما تجلبه لي؟                | 
|                kaynağın yeraltı dünyasına lider olacak gerçek varisini gördüm.                | Open Subtitles |                 رأيت الوريث الحقيقي للمصدر يحكمالعالمالسفلي.                | 
|                Şu noktada tek söyleyebileceğimiz güvenilir bir kaynağın adım atmaya istekli olduğu.                | Open Subtitles |                 كل ما بوسعنا قوله عند هذه المرحلة أن مصدرا موثوقا مستعدّ للمضي قدما                | 
|                Pique-Bouffigue'nin evinde bir kaynağın olduğunu bilmiyorsunuzdur.                | Open Subtitles |                 ربما ما لا تعرفوه أن البوفيغ يملك ينبوع في أرضه                | 
|                Bu kaynağın kuruduğunu gördükçe gelip tekrar doldur.                | Open Subtitles |                 كل مرة ترين أن هذا البئر قد جف ليس عليك إلا المجئ لملئه                | 
|                Demek ki sadece bir kaynağın var.                | Open Subtitles |                 لذا من المرجح أنك تملكين مصدراً واحداً فقط؟                | 
|                Eğer zirveye ulaşamadan ölürsem beni alternatif yiyecek kaynağın olarak kullanacaksın.                | Open Subtitles |                 لو لقيت حتفي قبل أن أصل القمة ستسخدمني كمصدر بديل للغذاء؟                | 
|                kaynağın kim olduğu tüm gün anlamaya çalıştık.                | Open Subtitles |                 طوال الوقت ونحن نحاول إكتشاف . . من دبر لذلك , ويتضح أنه                |