"kaza değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • يكن حادثاً
        
    • تكن حادثة
        
    • ليست حادثة
        
    • لم يكن حادثا
        
    • كَانَ لا حادثَ
        
    • ليس حادث
        
    • ليس حادثا
        
    • ليس حادثاً
        
    • يكن حادث
        
    • ليس بحادث
        
    kaza değil miydi? Open Subtitles ألم يكن حادثاً ؟
    Binanın yüksekliği ve nereye düştüğüne bakarsak yardımcısı bir şeyde haklıymış, bu bir kaza değil. Open Subtitles إستنادًا لإرتفاع المبنى ومدى سقوطها إلى الشارع فالبديلة كانت محقة بشأن شيء هذه لم تكن حادثة
    Muhtemelen kaza değil, hastahanelerde böyle bir kayıt yok. Open Subtitles ربما هي ليست حادثة فلم ترد أية تقارير من المستشفيات
    Aslına bakarsan bu, bir kaza değil. Open Subtitles حسنا , انظر , هناك شيء , كان عليه , لم يكن حادثا.
    Bu kaza değil. Open Subtitles هذا كَانَ لا حادثَ.
    Bu bir kaza değil. Tekrarlıyorum: Saldırı altındayız. Open Subtitles هذا ليس حادث ،اننا نتعرض للهجوم
    Numara yanlış olabilir, bu gerçek bir kaza değil. Open Subtitles الأرقام قد تكون غير صحيحة كما أن هذا ليس حادثا حقيقيا
    Bu bir kaza değil. Open Subtitles فهو ليس حادثاً إنما حادثة عرضية,
    Sizce bu kaza değil miydi? Open Subtitles هل تظن أن ذلك لم يكن حادث سير ؟
    Bu bir kaza değil. Open Subtitles مهلاً، هذا لم يكن حادثاً
    kaza değil miydi? Open Subtitles أذاً لم يكن حادثاً.
    Hayır, bir kaza değil. Open Subtitles كلاّ، لمْ يكن حادثاً.
    Yani kaza değil miydi? Open Subtitles لحظةَ واحدة تقصد أنها لم تكن حادثة ؟
    O kaza değil, öldürmeye teşebbüstü. Open Subtitles كلا ، لم تكن حادثة بل كانت محاولة قتل
    - Her şekilde, bu kaza değil. Open Subtitles فى كلتا الحالتين ، لم تكن حادثة
    Düşüş yoluna bakılırsa, bence kaza değil. Open Subtitles إستناداً للإسقاط قد أقول أنها ليست حادثة
    Bu kaza değil, değil mi Yuri? Open Subtitles هذه ليست حادثة اليس كذلك يا يوري ؟
    Bir kız alev aldı. Bir kaza değil miydi? Open Subtitles وفتاة تحترق - هذه ليست حادثة ؟
    Prenses Joanne'un ölümüyle ilgili olarak... ..bunun bir kaza değil suikast olduğu yönünde kanıtlarım var. Open Subtitles تعلّق بموت الأميرة جوان... لدي دليل بإنّه لم يكن حادثا لكن إغتيال.
    Yani bence kaza değil. Open Subtitles هذا كَانَ لا حادثَ.
    Hayır, hayır, kaza değil. Ben iyiyim. Open Subtitles لا لا, ليس حادث أنا بخير,
    Bu kaza değil. Open Subtitles -على الاقل هذا ليس حادثا
    Hayır, kesinlikle kaza değil. Open Subtitles كلاّ، هذا ليس حادثاً بالتأكيد.
    kaza değil miymiş? Open Subtitles ألم يكن حادث سير؟
    Olay mahalli diyorsun. Besbelli ki bu bir kaza değil. Open Subtitles بما أنك تقول أنه مسرح الجريمة، فمن الواضح أنه ليس بحادث.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more