| Her gün kazalarla karşılaşıyorum. Yani neden söz ettiğimi biliyorum. | Open Subtitles | دائماً ما اتجه صوب الحوادث فى كل وقت أعرف جيداً ما أتكلم عنه |
| Ben de kötü insanları ve diğerlerine zararlı olan insanları hastalıklarla ve kazalarla öldüreceğim. | Open Subtitles | سأقتل تدريجياً الناس اللاأخلاقيين والذين يزعجون الآخرين من خلال المرض أو الحوادث |
| Ya senin rüyaların direk kazalarla ilgili değilse ya kazaların ardındaki sembollerle ilgili ise | Open Subtitles | ماذا لو ان احلامك ليست عن الحوادث؟ و انما عن الرمزية وراء الحوادث مثل؟ |
| Kendi yarattığı kazalarla, kendi resimlerini oluşturmaya başladı. | Open Subtitles | وبدأ بخلق صوره الخاصة بالحوادث التي يسبّبها |
| Hayat kazalarla dolu. | Open Subtitles | الحياة مليئة بالحوادث. |
| Bak Ethan'ın bu kazalarla ve bunlardan sonra - ne olacaklarla ilgileniyor değil mi? | Open Subtitles | انظرى.نحن نعرف ان ايثان مهتم بهذه الحوادث و ما تبعها، صحيح؟ |
| ama evde yaşadıklarınızı düşününce hepiniz kazalarla başa çıkmada oldukça başarılısınız. | Open Subtitles | لكن أعرف كيف أن إخراجكم جميعاً لإبعادكم عن الحوادث التي كانت في الوطن |
| ama evde yaşadıklarınızı düşününce hepiniz kazalarla başa çıkmada oldukça başarılısınız. | Open Subtitles | لكن أعرف كيف أن إخراجكم جميعاً لإبعادكم عن الحوادث التي كانت في الوطن |
| Yeni sorgulara yol açan kazalarla. | Open Subtitles | الحوادث التي تؤدي إلى خطوط جديدة من الإستفهام |
| Bayan Alvaro'nun da belirttiği gibi bugün evimizde yaşadığımız kazalarla ilgili konuşmaya geldim. | Open Subtitles | كما قدمتي الانسة (ألفارو) لكم أنا هنا اليوم للحديث عن الحوادث المنزلية |
| Laboratuvarda olan kazalarla. | Open Subtitles | الحوادث التي تحدث في المختبر |
| Bu ev kazalarla dolu. | Open Subtitles | هذا المنزل ملئ بالحوادث. |