| Favori olmaktan memnun değilim. Büyük oyuncular var. Herhangi biri kazanabilir. | Open Subtitles | كلا، فهناك الكثير من اللاعبين الاكفاء، اى واحد منهم يستطيع الفوز. |
| ama ben inanıyorum ki grubumuz Zero Zombies yarışmayı kazanabilir. | Open Subtitles | ولكني أعرف أن فرقة زيرو زومبي تستطيع الفوز بمسابقة المواهب |
| İşte o anki arzu ve konsantrasyonla kazanabilir. | TED | وفي تلك اللحظة من الرغبة والتركيز يمكنه الفوز |
| lowa eger bu golu atarsa oyunu kazanabilir. | Open Subtitles | قد يفوز بالمباراة بإحراز هدف من بعد 20 ياردة |
| Birkaç dövüş kazanabilir, ama Rocky Balboa gibi asla olamaz. | Open Subtitles | ربما يمكنة أن يربح بضع مباريات ولكنه لن يربح روكى بالبوا |
| 20 daha kazanabilir ve elinde silahın parası birikebilir. | Open Subtitles | قد تكسب 20 دولارا وهذا سعر مسدس واحد . أهذا ما تفكر فيه ؟ |
| Tek başına oyunu kazanabilir ya da kaybedebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تربح أو تخسر اللعبة كل ذلك عن طريقك |
| - Elbette ki yaptı. kazanabilir miyiz acaba? | Open Subtitles | ـ بالطبع إنه أرتكبها، لكن أيمكننا الفوز بالقضية؟ |
| Ödülü almak için parmağını bile kıpırdatmamış. Endişelenme Frasier. Gelecek yıl kazanabilir. | Open Subtitles | لاتقلق بشأنه، بإمكانه الفوز في السنة القادمة |
| - Gizemli köpek dış kulvardan hızlanıyor. Tabi ki bu yarışı asla kazanamaz. Yoksa kazanabilir mi? | Open Subtitles | يشق طريقه للمقدمة ، طبعاً لا يمكنه الفوز بهذا السباق ، أو يمكنه؟ |
| Eyalet şampiyonasını kazanma ihtimalimizi kastettim. - Hâlâ kazanabilir miyiz? | Open Subtitles | أعني فرصتنا في الفوز بالبطولة الرسيمة هل مازال بإمكاننا فعل ذلك؟ |
| Tek başına oyunu kazanabilir ya da kaybedebilirsin. | Open Subtitles | تستطيع الفوز أو الخسارة كل ذلك ، عن طريق نفسك |
| Fakat herkesin kafasındaki soru şu, Leafs, Roanoke'suz da kazanabilir mi? | Open Subtitles | لكن السؤال على عقل كل شخص هل يستطيع فريق الـ ليفيز الفوز بدون رونوك؟ |
| Evet. Ama sadece birimiz kazanabilir. | Open Subtitles | أنت كذلك، بأستثناء أن واحدا منا فقط يمكنه الفوز |
| Yani, Pinochet istese, hile yapmadan bile bu halk oylamasını kazanabilir. | Open Subtitles | انا كذلك بنوشيه من الممكن ان يفوز بـ التصويت |
| Bu çok saçma. Yıllardır sadece nasıl o kazanabilir? | Open Subtitles | إنه ليس أمرا عظيما أنه يفوز في المسابقة كل هذه السنوات |
| Bazen güneş köpeklerin kıçına da vurur. Lotoyu da herkes kazanabilir. | Open Subtitles | تشرق الشمس على مؤخرة الكلاب في بعض الايام يمكن لأي احد ان يربح اليانصيب |
| Evet, barda gitar çalarak hayatını kazanabilir diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | نعم ، واعتقد بأنها تكسب عيشها من وراء عزف القيثارة في الصالون |
| Bu uyuşturucu karşıtı savaşı kazanabilir misin bilemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف بأنك من الممكن أن تربح هذه الحرب كل شخص يقول بأننا نريد أن نعلن حرب على المخدرات |
| Herkes para kazanabilir ama saygı kazanmak herkesin harcı değildir. | Open Subtitles | كل إنسان من الممكن أن يكسب المال لكن الإحترام لا يمكن الحصول عليه بسهولة |
| Bu karmaşa içinde nasıI bir damat, Sevgili gelinini kalbini kazanabilir? | Open Subtitles | كيف يمكن ، في هذا هرج ومرج ، قد يكون العريس بحنان و والفوز عروسه المحبة؟ |
| Ve Flash gerçekten kazanabilir, Çünkü bunu başarabilir, duvarları ve eşyaları ,başından sonuna kadar sallandırabildiği gibi. | Open Subtitles | و كان "فلاش" ليفوز بالتأكيد ...لأنه بإمكانه اختراق الحوائط و الحواجز |
| Mary ölmeseydi üç yıl önce kazanabilir miydik? | Open Subtitles | لو أن (ماري) لم تمت... هل كنا لنفوز قبل 3 أعوام؟ |
| Azimli olan günde üç dolar kazanabilir. | Open Subtitles | أي رجل سيكسب 3 دولار يومياً إذا أراد العمل معنا |
| Seni hedefi haline getirirse bir şeyler kazanabilir. | Open Subtitles | كل شيء سيكسبه عن طريق تحويلك لصالح قضيته |
| Sence burada bir kişi günde ne kadar kazanabilir? | Open Subtitles | كم من الممكن أن يجنى الفرد هنا فى اليوم؟ |
| Turta yarışmaları, kurdeleler falan kazanabilir. | Open Subtitles | يمكن أن تفوز بمسابقة فطائر. و أوسمة و .. إنها .. |
| Daha kaç şampiyonluk kazanabilir? | Open Subtitles | كم عدد البطولات التي يستطيع أن يظفر بها؟ |