| Ama düşünüyordum da, bir kerecik kazanmam için bana sapan hareketi yaptırsan harika olurdu. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر، على الرغم من ذلك، ذات مرة سيكون هذا رائعاً حقاً، إذا أستطعت أن تتركني أتخطاك من أجل الفوز |
| Bu oyunu kazanmam lazım. Son oynadığım seferde ikinci olmuştum. | Open Subtitles | عليَّ أن أفوز هذه اللعبة, لقد حللت في المرتبة الثانية في آخر مرة لعبتها. |
| Öğrenimime devam ederken hayatımı kazanmam gerekir diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقد أنني يجب أن أكسب معيشتي بينما أستمر في دراستي |
| Amiri olduğum insanlardan daha az kazanmam adil değil. | Open Subtitles | ليس من العدل أن أجني أقلّ ممَن أقوم بالإشراف عليهم |
| Sonra annem hastalandı ve olabildiğinde çabuk para kazanmam lazımdı. | Open Subtitles | وبعدها مرضت والدتي ولهذا اضطررت لكسب المال بأسرع وقت ممكن |
| Nobel kazanmam acayip iyi oldu çünkü artık beni kovman çok zor olacak. | Open Subtitles | انه أمر جيد للغاية ان أربح جائزة نوبل لأنه الآن سيصعب عليك طردي |
| Para kazanmam lazım, yoksa burada nasıl geçinirim? | Open Subtitles | يجب علي كسب أجر أو كيف أستطيع النجاة هنا ؟ |
| Eğer böyle devam ederse kaybolma tehlikem var, ve bunu kazanmak zorunda olduğum için kazanmam gerekiyor. | Open Subtitles | و سأفوز بهذه المسابقة حتى لو لحب الفوز فقط |
| Oyunda kalabilmek için bu eli kazanmam gerekli, ha? | Open Subtitles | كان عليّ الفوز بهذه الجولة من أجل البقاء باللعبة , أليس كذلك ؟ |
| O biletleri kazanmam lazım.. Justin Bieber Biletleri.. | Open Subtitles | ينبغي أن أحاول الفوز بهذه التذاكر حتى أستطيع |
| Sana geri ödememin en iyi yolu bana kazanmam için yardım etmen. | Open Subtitles | أنها أفضل فرصه لإسدد لك جميع ديوني بأن أفوز |
| Haklısın. Sadece bire karşı dört değil; aynı zamanda tam anlamıyla kazanmak için her maçı da kazanmam gerekiyor. | Open Subtitles | اربعة ضد واحد ليس عدلا و علي أن أفوز بكل المبارايات |
| 100bin kazanmam gerek. Biraz borç alabilir miyim? | Open Subtitles | أحتاج إلى أن أفوز بمائة ألف دولار هل أستطيع اقتراض بعض المال ؟ |
| Eğer onun için yarışmak istiyorsam Johnny'nin güvenini kazanmam gerek. Büyük balık o. | Open Subtitles | أنا يجب أن أكسب ثقة جوني إذا أردت السباق لحسابه |
| Annen için senin fonuna erişim kazanmam gerekiyordu ki kazandım ve sonra kendi hayatıma geri döndüğümde seninle Los Angeles'ta karşılaştım. | Open Subtitles | كان يُفترض بي أن أكسب الوصول لصندوقكِ الائتماني. لوالدتكِ, وقد فعلت، وبعدها عدت لحياتي الطبيعية، |
| Pekâlâ, yani burayı tutabilmem için haftada 3000 dolar kazanmam lazım. | Open Subtitles | حسناً، لكي أعيش هنا يجب علي أن أجني 3000 دولار أسبوعياً ؟ |
| İyi olurdu, ama para kazanmam gerekiyor. | Open Subtitles | سيكون أمراً لطيفا ولكني في حاجة لكسب المال |
| Her seferinde benim kazanmam hiç adil değil, değil mi? | Open Subtitles | ليس من العدل أن أربح طوال الوقت، أليس كذلك؟ |
| Okulu bitirmem lazım. Artık biraz para kazanmam gerek. | Open Subtitles | عليّ أن أتخرج، أعني يجب عليّ أن أبدأ في كسب النقود |
| Bana bu seçimi kazanmam için bir fırsat tanı. | Open Subtitles | إني أسألك أن تمنحني فرصة لأفوز بهذه الانتخابات |
| Önümüzdeki bir kaç yıl boyunca çok para kazanmam lazım. | Open Subtitles | أحتاج بأن اجني الكثير من المال خلال السنوات القادمة |
| Evde olmalı, çünkü bugün kazanmam lazım. | Open Subtitles | ستكون في المنزل , لأني احتاج ان افوز اليوم |
| Yani burada sizinle etik tartışması yapmayı ne kadar istesem de kazanmam gereken bir savaş var. | Open Subtitles | لذا بقدر ما أشاء أن أقف هنا يناقش علم الأخلاق معكم طوال اليوم لديّ حرب لأربحها |
| Hayatımı kazanmam gerek. Herkes ister bunu. | Open Subtitles | يجب علي ان اكسب من عملى هذا ما تريده الناس |
| Uzun süreli hafızamı geri kazanmam lazım. | Open Subtitles | أريد أن أستعيد ذاكرتي الحديدة بأكملها, و هي قد إختفت للأبد |
| Dinle, Julia, benim de su veya bu sekilde hayatımı kazanmam gerekiyor. | Open Subtitles | علي أن أجد عمل مضاعف حتى أصرف على البيت |