| Işıktan daha hızlı hareket edebilme ihtimali olan parçacıkları keşfediyoruz. Ve bunların hepsini henüz 30-40 yıllık ömrü olan bir teknolojiyle yapabiliyoruz. | TED | وحالياً نكتشف جزيئات قد تتنقل أسرع من سرعة الضوء، وكل تلك الإكتشافات صارت ممكنة بفضل التكنولوجيا التي طورت في العقود القليلة الماضية |
| diyor. Fakat sonra konuşunca aslında arabanın da bir bilgisayar olduğunu keşfediyoruz, içinde yönlendirme sistemi var. | TED | ولكن بعدها يمكن الحديث وقد نكتشف أنه في الواقع، السيارة حاسوب، إنها تحتوي نظام تجوال بداخلها. |
| Halen derin denizleri keşfediyoruz, fakat sığ sulardan birçok şey öğreniyoruz. | TED | مازلنا نستكشف المياه العميقة و لكننا نتعلم الكثير من المياه الضحلة |
| Evet, evet ama bundan daha fazlası oluyor. Oyuncuları keşfediyoruz. | Open Subtitles | نستكشف اللاعبين نحن نقول أَي اللاعبين هم يجِب أَن يبقوا في الفريق |
| Böyle oturarak yeni bir yol keşfediyoruz | Open Subtitles | جلوس مثل هذا، نحن إكتشفْ a طريق جديد. |
| Oturarak yeni yerler keşfediyoruz ne güzel. | Open Subtitles | جلوس مثل هذا، هكذا سَ نَكتشفُ a طريق جديد. |
| Yüksek hızın görünmez dünyasına bakarak, olağandışı olaylar keşfediyoruz, hatta oldukça normal bir bahçe havuzunda bile. | Open Subtitles | بالإطلاع على عالم السرعة العالية الخفي، نكتشف أحداثاً مثيرة، حتى في أشياء عادية كبركة حديقة. |
| Şimdi biz bilinçdışının daha doğru bir bakışını keşfediyoruz - derinlerde kim olduğumuzu. Ve bu kültürümüz üzerinde harika ve içe işleyen ve insanlaştıran bir etki yapacak. | TED | نحن الان نكتشف رؤية اكثر دقة عن اللاوعي-- على عمق من نكون وسوف يكون لذلك عمق وبديع وتاثير انساني على ثقافتنا |
| Burada biraz ara vereyim ve şunu söylemek için bir dakikanızı alayım Nöro bilim son birkaç on yılda çok gelişti ve biz sürekli olarak, beyin hakkında hayret verici şeyler keşfediyoruz. | TED | دعوني اتوقف هنا دقيقه لاقول ان علم الاعصاب قد تطور كثيرا في العقود القليلة الماضية و نحن نكتشف اشياء كتيره بااستمرار عن وظائف الدماغ |
| Bu veri tabanında anahtar kelimelerle arama yapabiliyoruz. Bunu yaptığımızda, hamilelik hakkında neredeyse bir milyon makale keşfediyoruz ama anne sütü ve emzirme konularında bu sayı çok az kalıyor. | TED | يمكننا استخدام كلمات مفتاحية للبحث في قاعدة البيانات تلك، وعندما نفعل ذلك، نكتشف نحو مليون مقال حول الحمل، وأقل بكثير عن حليب الأم والإرضاع. |
| Ve bizler bu genlere ailelere ayırarak bu buluşların ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz: Bizler sadece bilinen ailelerin yeni bireylerini mi keşfediyoruz yoksa yeni aileler mi keşfediyoruz? | TED | وقد حاولنا وضع هذه الجينات في عائلات جينية لنعرف ماهية هذه الإكتشافات: هل نحن نكتشف أعضاء جدد لأسر معروفة، أم هل نحن نكتشف عائلة جديدة؟ |
| Tükettiğimiz her 4 fıçı petrol için sadece bir tanesini keşfediyoruz. | TED | مقابل كل أربعة براميل من النفط نستهلكه الآن ، نكتشف برميلا واحدا فقط . |
| Oyuncuları keşfediyoruz. | Open Subtitles | نستكشف اللاعبين نحن نقول أَي اللاعبين هم يجِب أَن يبقوا في الفريق |
| Pegasus Galaksisi'ni keşfediyoruz, yaptığımız bu. | Open Subtitles | نستكشف مجرة بيجاسوس هذا ما نفعله |
| İnsan doğasının sınırlarını keşfediyoruz. | Open Subtitles | دعينا نستكشف حدود الطبيعة البشريّة |
| Günlerdir bu bölgeyi keşfediyoruz. | Open Subtitles | كنا نستكشف هذه المنطقة لأيام |
| Amerikayı keşfediyoruz. Parti veriyoruz. | Open Subtitles | نحن نستكشف أميركا، نحتفل |
| Allen'ın zihnindeki yolları keşfediyoruz. | Open Subtitles | نحن نستكشف السبل للوصول (لعقل (أليــن |
| Böyle oturarak yeni bir yol keşfediyoruz | Open Subtitles | جلوس مثل هذا، نحن إكتشفْ a طريق جديد. |
| Oturarak yeni yerler keşfediyoruz ne güzel. | Open Subtitles | جلوس مثل هذا، هكذا سَ نَكتشفُ a طريق جديد. |