| Uzayı keşfetmekten daha maceralı ve vatanseverce ne olabilir? | Open Subtitles | تحديدًا، ماذا عساه أكثر وطنية ومغامرة من استكشاف الفضاء؟ |
| Kendisi sadık bir Katolik olsa da aynı kişide var olan dini düşünceler ve din dışı davranış ihtimalini keşfetmekten korkmazdı. | TED | ورغم أنها كانت كاثوليكية ورعة، لم تكن خائفة من استكشاف إمكانية الأفكار الورعة والسلوك اللا ورع المتواجدتين في نفس الشخص. |
| Dikey olanı keşfetmekten korkma. | Open Subtitles | لا تخشَ استكشاف العموديّ. |
| Sonda kaybolduğu için istediğimiz veriyi elde etmenin tek yolu kaos bölgelerini yani buzun çatlayıp, sonra yeniden çatladığı bölgeleri keşfetmekten geçiyor. | Open Subtitles | مع فقدان المسبار ، كانت الطريقة الوحيدة للحصول على البيانات بإستكشاف المناطق المستهدفة حيث الجليد قد تصدع |
| Şehri keşfetmekten keyif alırım. | Open Subtitles | .. أنا أتمتع بإستكشاف مدينتي |