| En iyisi Diane Keaton'ın kardeşi, kamyona çarpıp arabadaki herkesi öldüreceğim, dediği sahneydi. | Open Subtitles | قال أخّو ديان كيتون بأنّه سيقود باتجاه الشاحنة ويقتل كلّ شخص في السيارة |
| Sondakika haberi, Teknoloji Milyarderi Oscar Keaton eşi Sara Keaton öldü. | Open Subtitles | خبر عاجل .. ساره كيتون زوجة بليونير التكنلوجيا أوسكار كيتون ماتت |
| Bugün Bob Keaton'ın dairesine neden gittiğini merak ediyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف لماذا كنتم في شقة بوب كيتون اليوم. |
| Bu yüzden Keaton'ın birinci olduğunu söylüyorum. Role espri anlayışı getirdi. | Open Subtitles | هذا ما قلته كيتن رقم واحد يضفي حس من الفكاهة للدور |
| Ve hepsinden öte, Dean Keaton'un öldüğünden emin olmam gerekiyor. | Open Subtitles | وفوق كل هذا اريد ان اتأكد ان دين كايتون قد مات |
| 1981 yılında, NewYork, Buffalo'da bir kamyona el konulması olayına karıştınız, Bay Keaton. | Open Subtitles | في عام 1981 كان السيد : كياتون أشترك في عمليه أختطاف شاحنه |
| Bob Keaton'ın salıverilmesi federal makamlarca onaylanmış. | Open Subtitles | الإفراج بوب كيتون و وافقت عليها السلطات الاتحادية. |
| Yelina, Bob Keaton Narkotik Dairesi'nin ajanıydı. | Open Subtitles | ييلينا، كان بوب كيتون وكيل إدارة مكافحة المخدرات. |
| Alex P. Keaton'ın kız arkadaşını kaybettiği zamanı hatırla? | Open Subtitles | هل تذكر عندما فقد أليكس بي كيتون صديقته؟ شخصية في أحد المسلسلات |
| Diane Keaton'ın evinde de vardı. Hayır, hayır. | Open Subtitles | وسعرها خمسون ألف دولار لقد كانت في منزل ديانا كيتون |
| "Diane Keaton, takım elbise içinde çok iyi görünüyor." ya da "Film günümüz adetleri hakkında çarpıcı bir belgesel." ya da "Çünkü yumurtalara ihtiyacım var." desen bile olurdu. | Open Subtitles | كنا سنقبل دايان كيتون تبدو رائعة مرتدية البذلات او انه تعليق واضح على قضايا اليوم او أنا احتجت للبيوض |
| Diane Keaton'ın, bir saat önce kadar balıkçı kazaklı altsız fotoğrafını çekecektim. | Open Subtitles | عليّ أن اصور ديان كيتون عارية تحت الخصر مع قميص للعنق قبل ساعة، انا متأكد أنك تتفهمين |
| - Tıpkı Diane Keaton gibi ya da hep öyle der. | Open Subtitles | نبيذ أحمر مع الثلج. تماما مثل ديان كيتون أو هكذا تقول دائماً. |
| Keaton evinden bu konuma rotası kaza alanının sağından gidiyor. | Open Subtitles | الطريق من منزل "كيتون" إلى ذلك الموقع ينتهي بمكان الحادث |
| Saraj Keaton cinayeti için müvekkilin hakkında tutuklama emrim var. | Open Subtitles | لدي أوامر باعتقال موكلك بتهمة قتل سارة كيتون |
| Bu gece, Alan Wells ile özel bir röpartaj var kocası Oscar tarafından öldürüldüğü iddaa edilen Sarah Keaton'ın kardeşi. | Open Subtitles | الليله لدينا لقاء حصري مع آلان ويلز شقيق ساره كيتون التي تم إعتقال زوجها أوسكار كيتون بتهمة قتلها |
| Keaton adını açıklamadan bir arama yaptı ve Basın, polislerden önce olay yerindeydi. | Open Subtitles | كيتن اجري اتصالا مجهولا فحضرت الصحافه الي هنا قبل الشرطه |
| Michael Keaton, Christian Bale ve Lego Movie'deki Batman'den sonra. | Open Subtitles | حسناً, من بعد مايكل كيتن, كرستن بل وباتمان من فيلم الليغو |
| Kafayı mı yedin ya? Michael Keaton'ı nasıl Christian Bale'den önce dersin? | Open Subtitles | هل أنت مجنون كيف يمكنك وضع مايكل كيتن أمام كرستن بل |
| Dean Keaton, polisken bile değişik olaylardan 7 kere suçlanmıştı. | Open Subtitles | لقد وجهت لدين كايتون سبع جرائم عندما كان شرطيا |
| İki kişi Dean Keaton'ı, havaya uçmadan hemen önce sahibi olduğu depoya girerken görmüş. | Open Subtitles | كان سيشهد ضده اثنان رأو دين كايتون يدخل الي مستودع يمتلكه |
| Ama Keaton'ı tanıyorum ve biri senin iplerini eline geçirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | و لكني أعرف كياتون وشخص اخر بالخارج يدبر لك مكيده للايقاع بك |