| Adamın biri kedisini işe getirip getiremeyeceğini sordu. | Open Subtitles | احد الرجال سألنا اذا يمكن ان يحضر قطته الى العمل |
| Birinin kedisini mangal yapıp, yemesi dedikodusunu başlatacak kadar kötü müydü? | Open Subtitles | هل كان سيئا كالقيام بإشاعة .. أن شخصًا شوى قطته و أكلها ؟ |
| Kızkardeşin olduğunu, onun kedisini sağdığını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت ان لك اخت. قلت انك حلبت قطة اختك. |
| Kızkardeşin olduğunu, onun kedisini sağdığını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت ان لك اخت. قلت انك حلبت قطة اختك. |
| Bugün daha çok yolda kalan arabalara yol göstermekle ve yaşlı bir bayanın donmuş kedisini ağaçtan indirmesine yardım etmekle geçti. | Open Subtitles | ليس فعلياً اليوم كان في غالبه مساعدة سائقي السيارات الذين ظلو الطريق ومساعدة عجوز في انزال قطتها المتجمدة من فوق الشجرة |
| İçeri bir adam yollayıp bu bayanın kedisini almasına yardımcı olabilir miyiz? | Open Subtitles | هل نستطيع إرسال رجل لمساعدة هذه ألمرأة في ألتقاط قطتها |
| Doğru şeyi yapmaya çalıştığında, kızın size kedisini öldürdüğünüz için bağırması berbat bir şey. | Open Subtitles | أجل صاح . الأمر سيء حينما تحاول فعل الأمر المناسب و بعدها تصرخ في وجهها لقتلك قطها |
| kedisini tıraşlayıp bisikletini çaldığım için kendimle gurur duydum şimdi. | Open Subtitles | سعيد للغاية لأني سرقتُ دراجته وحلقت شعر قطته. |
| kedisini öldürdüğün küçük çocuğa geldin. | Open Subtitles | لقد أتيتَ للفتى الصغير الذي قتلتَ قطته ؟ |
| Ama bu kediyi, kendi kedisini senin gözetimine bıraktı, değil mi? | Open Subtitles | ولكنّه ترك هذه القطة معك قطته تحت رعايتك ؟ |
| O evde yokken kedisini zehirlemek için Randall Fairbanks'in hareketlerini incelediniz. | Open Subtitles | كنت درست أنماط الهجرة من راندال فيربانكس لذلك يمكن أن يسمم قطته عندما إنه ليس في المنزل. |
| Evet, komşularımızdan biri geçen hafta kedisini kaybetti. | Open Subtitles | أجل، فقد إحد الجيران قطته الأسبوع الماضي |
| Öyle hasta ruhluydu ki kendini asmadan önce oğlunun kedisini bile öldürdü. | Open Subtitles | كان رجل مجنون للغاية، لدرجة أنه قتل قطة الطفل قبل أن يشنق نفسه |
| Öyle hasta ruhluydu ki kendini asmadan önce oğlunun kedisini bile öldürdü. | Open Subtitles | كان رجل مجنون للغاية، لدرجة أنه قتل قطة الطفل قبل أن يشنق نفسه |
| Charlie Wilkinson 15 yaşındayken komşusunun kedisini öldürmüştü. | Open Subtitles | اتذكر تشارلي ويلكنسون عندما كان عمره 15 عاما قتل قطة الجيران |
| Kimsenin kedisini veya köpeğini arabaya falan kilitlediğin yok, ...sadece elimden tutup beni okula götürüyorsun. | Open Subtitles | انهم لا يحبسون قطة احدهم فى سيارة او الكلاب الضالة انت فقط مسكت يدى واوصلتنى الى المدرسة |
| Siz kadının evine el koydunuz. En azından kedisini almasına yardımcı olamaz mısınız? | Open Subtitles | أخذت منزل ألمرأة وتستطيع أن تدعها تأخذ قطتها |
| Pekala, kapatın. Kadın kedisini alana kadar bekleyin. | Open Subtitles | حسنا أغلقة و إنتظر حتى تحصل هذه ألسيدة على قطتها |
| Ölmüş kedisini anlatarak benimle muhabbet kurmaya çalıştı. | Open Subtitles | حاولت التواصل معي عن طريق الحديث عن قطتها الميتة |
| Ida Greenberg yine aptal kedisini kaybetti. | Open Subtitles | آيدا غرينبيرغ أضاعت قطها مجددا |
| Ama bir şey söylemeden önce, Schrödinger'in kedisini daha önce duydun mu? | Open Subtitles | لكن قبل أن تقولي شيئا هل سمعت قط بقطة شرودنغر ؟ |
| Yarın liseden mezun oluyorum, fırının altındaki hapları aramakla veya komşunun kedisini bira için satmakla meşgul değilsen... | Open Subtitles | أصغي، سأتخرّج من الثّانوية غدًا، لذا إن لم تكوني مشغولةً بالبحث عن الحبوب تحت الموقد أو بيع قطّة جارنا لمال الجعّة، لمَ لا تأتين؟ |
| Vajinadan bahsetmişken... birisi Holderman'ların kedisini öldürmüş, ve öldüren de dağ aslanı değilmiş. | Open Subtitles | بالعودة إلى حديثنا, أحدهم قتل هرّ النائب.. ولم يكن الأسد الجبليّ. |