| Kehanete göre Una Mens'i katletmek aynı zamanda güçlü Kök Tohumu'nu yaratır. | Open Subtitles | النبوءة تقول ان مقتل الـ اونا مينز ايضا يخلق قوة البذرة الاصلية |
| bir Kehanete göre, sen dünyayı kurtaracaksın." der Ve birileri gidip peşlerine takılan çok az kişiyle dünyayı kurtarır | TED | هناك نبوة .. سوف تنقذ العالم ومن ثم يذهب وينقذ العالم .. كما قيل في تلك النبوءة |
| Kitapta ne yazdığı umurumda değil. Kehanete karşı koyuyorum. Ben gidiyorum. | Open Subtitles | لا أهتمّ بما تقوله الكُتب سأتحدّي النبوءة ، وسأذهب |
| Bildiğin gibi, Işık Kardeşleri Kehanete göre Arayıcı'nın, Gardiyan'a yardım edeceğini düşünüyor. | Open Subtitles | أنتَ تعلم أنّ راهبات الضياء يؤمنّّ بالنبوءة التى تشير إلى أن الباحث سيساعد (الصائن). |
| Kralımın Kehanete bağlılığına katılmıyorum ama krallığın onuru için yemin ettim. | Open Subtitles | أنا لا أصدق النبوءه مثل الملك لكني أقسمت بالولاء للتاج |
| Durgunluk korkusu, eğer insanların yatırımda ve harcamada geri adım atmalarına sebep olursa kendini gerçekleştiren Kehanete dönüşebilir. | TED | إن الخوف من الكساد يمكن أن يصبح نبوءة ذاتية التحقق لو تسبب في تراجع الجمهور عن الاستثمار والإنفاق. |
| Şu Kehanete inanıyor musun? | Open Subtitles | هل تعتقد بهذه النبؤه ؟ |
| Kehanete göre Naman bir alev yağmuru sırasında gökten düşmüş. | Open Subtitles | النبوءة تقول أن نامان سيهبط من السماء مع وابل من النيران |
| Kehanete göre Arayıcı bir gün dönüp yaşamlarımızdan karanlığı kaldıracaktı. | Open Subtitles | لقد قالت النبوءة بأن الباحث سيعود يوماً ما، ويرفع كفن الظلام عن |
| Ben karıncayiyenim ve Kehanete göre, oraya ulaşabilmek için yardıma ihtiyacınız olacağı söylendi. | Open Subtitles | - بل أنا الايكيدنا - وتقول النبوءة أنكم تحتاجون المساعدة للوصول إلى هناك |
| Kehanete göre hepsi Son Beş Saylon tarafından açıklanacak. | Open Subtitles | النبوءة تقول انكم سوف تعودون عند عودة السايلون الخامس |
| Kehanete hükmetmek amacıyla şeytanı aramıza davet etti. | Open Subtitles | هي من دعت الشيطان إلى المجتمع على أمل التأثير في النبوءة. |
| Bu Kehanete göre, kendimizi bilmezsek kesinlikle öleceğiz. | Open Subtitles | تقول هذه النبوءة بأننا سنموت بكل تأكيد ما لم نعرف أنفسنا بشكل كامل |
| İlahi Kehanete göre avcı ancak prensesin soğuk, ölü kalbini tekrar canlandırarak kötülüğün güçlerini bozguna uğratıyor ve dünyayı yıkımdan kurtarıyor olduğundan, evet, öpmen şart demek zorundayım. | Open Subtitles | حسناً ، منذ تذكر النبوءة القدسيةَ التي بواسطة الصحوة الثانية الباردة القلب ميت للأميرة يمكن أن يندحر القاتل بالظلام وسينقذ العالم |
| Kehanete göre, bir çocuk kabileye öncülük edecekti. | Open Subtitles | : قالت النبوءة ."أن فتى سوف يقود القبيلة |
| Kehanete göre çok az zaman kaldı. | Open Subtitles | النبوءة تقول ان هناك وقت قليل جدا |
| - Eğer Kehanete inanırsan. | Open Subtitles | -إذا آمنتِ حقاً بالنبوءة . |
| Darken Rahl, Kehanete körü körüne inandığı için beni öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | "داركن رال" حاول قتلي بسبب اعتقاده الاعمي في النبوءه. |
| Terörle mücadele kendini gerçekleştiren Kehanete dönüştü. | Open Subtitles | الحرب على الإرهاب تحولت إلى نبوءة تحقق ذاتها. |
| Bu Kehanete benziyor. | Open Subtitles | هذا يبدوا كما النبؤه |
| Kehanete göre o gün yalnız biriniz kalacak. | Open Subtitles | هي أن النبوة كانت في هذا اليوم، وواحدة فقط ستبقى. |