| Araştırmacının kehanetini eğlendirici buluyorum. | Open Subtitles | الباحث من النبوئة أنا أجد هذا مسلياً |
| Araştırmacının kehanetini eğlendirici buluyorum. | Open Subtitles | الباحث من النبوئة أنا أجد هذا مسلياً |
| Ve kişisel olarak inanıyorum ki, bunun hemen eşiğindeyiz, o varlık ve burda olan sizler gibi insanların yardımı sayesinde, Isiah'ın kehanetini gerçekleştirebiliriz: | TED | وأعتقد ، شخصيا ، وأننا على وشك ، وأنه مع وجود ومساعدة من أشخاص مثلكم هنا ، يمكننا تحقيق نبوءة إسياه. |
| Babam 10.Büyük ustanın Bronz çan kehanetini unuttu mu? Bronz Çan kehaneti mi? | Open Subtitles | هل نسى أبّي نبوءة الجرس البرونزي الّذي تُرك من قِبل المُعلّم العاشر؟ |
| Evet, "kılıç darbemden sonra hayatta kaldı" kehanetini biliyorum ve buraya hiç de umurumda olmadığını söylemeye geldim. | Open Subtitles | أجل، أعلم بنبوءة "النجاة من سيفي"، وجئت أخبرك أنّي حقًّا أهتم بالأمر. |
| Öldürülmeden önce, Kahin son kehanetini dile getirdi. | Open Subtitles | .... قبل أن يقتل الأوراكل أحدثت نبوءته |
| Bir başka oğlu olacağı ve bu oğlanın kötü kalpli ağabeyini öldüreceği kehanetini öğrendiğinde Panis kehanetin doğru çıkmasını sağlamaya karar verdi. | Open Subtitles | عندما أحيط علماً بنبؤة تقول أنه سيولي أبنه الآخر الذي سيقوم بقتل أخيه الأكبر صاحب القلب الأسود بانيس)، قام بالتأكد) من حقيقة هذه النبوة |
| Kardeşin Tristan'ın kehanetini anlatmış olmalı. | Open Subtitles | حتمًا أخوك أخبر (تريستن) بشأن النبوئة. |
| ..deli keşiş kehanetini ortaya attım. | Open Subtitles | كان لا بدّ أن أنشّر نبوءة الراهب المجنون. |
| Paul, Rowe Coven'ın kehanetini hatırla. | Open Subtitles | باول، إنها نبوءة تحالف سلالة، الرُّووْ |
| Halkın ilgisini bize karşı tetiklemeden önce Yeşaya'nın kehanetini gerçekleştirmeye yönelik tüm girişimler bastırılmalı! | Open Subtitles | أي محاولة لبعث الحياة في نبوءة أشعيا يجب أن ألغت قبل أن يشعل العام الخيال ضدنا! |
| Böylece de Yeşaya'nın kehanetini gerçekleştirdiler. | Open Subtitles | و متوفرة في نبوءة أشعيا |
| Amanda'nın kıyamet kehanetini düşünüp durdum. | Open Subtitles | لا زلت أفكر بنبوءة (أماندا) بشأن الموت |