| Kuru üzüm olmadan, meşhur üzümlü sünger Kekimi nasıl yaparım. | Open Subtitles | لا يمكنني إعداد كعكتي الإسنفجية الشهيرة بدون زبيب |
| Kekimi kim çaldıysa, dişimdeki bu yeşil tüyü çıkarma şerefine erişecek. | Open Subtitles | حسناً.. أيا كان الذي سرق كعكتي.. رغما عنه سيزيل الزغب الأخضر من بين أسناني |
| Şimdi bana söyleyin, böyle bir şeye tanık olup nasıl Kekimi yemeye devam edebilirim? | Open Subtitles | إذا، الآن، أخبريني كيف يفترض بي تناول كعكتي بعد مشاهدة شيء كهذا؟ |
| Kekimi aldım, kendime şarkı söyledim ve anneannemin içinde 2$ olan mektubunu açtım. | Open Subtitles | أكلت كعكتي وغنيت لنفسي وفتحت بطاقة معايدة جدتي التي بها دولارين |
| Teklif ettiğinde ilkokuldaydık, üstelik teneffüsteydik amacın Kekimi almaktı bunun için elindeki tek koz şekerleme kutusundan çıkan oyuncak bir yüzüktü. | Open Subtitles | اقترحت على في المدرسة الابتدائية أثناء العطلة ...لأنك أردت الكب كيك خاصتي ...والطريقة الوحيدة لتحصل عليها |
| Neyse ya. Acıktım bak şimdi. Kekimi istiyorum ben. | Open Subtitles | مهما يكن ، أنا جائع أريد كعكتي |
| Doğum günümü ve favori Kekimi mi hatırladın? | Open Subtitles | تذكرتي عيد ميلادي و كعكتي المفضلة ؟ |
| Hayır hayır, Kekimi burdan almayacağım. | Open Subtitles | لا،أنا لن أحصل على كعكتي من هُنا |
| Siz çocukar Kekimi kurtardınız. | Open Subtitles | أنتم أنقذتم كعكتي |
| - Kekimi beğendin mi? | Open Subtitles | - اعجبتك كعكتي? |
| Kekimi yiyordum. | Open Subtitles | أكل كعكتي. |
| Kekimi! | Open Subtitles | كعكتي! |
| Ve sen benim Kekimi yedin. | Open Subtitles | وأنت لتوك أكلت الكب كيك خاصتي. |