| Ve buradayken de sen kendi odanda kalırsın, ben de kanepede. | Open Subtitles | و عندما نكون هنا, يمكنك البقاء في غرفتك, و يمكنني البقاء على الأريكة. |
| Bunların yeri burası değil. kendi odanda çalışabilirsin. | Open Subtitles | أغراضك لا تنتمي إلى هنا يمكنك المذاكرة في غرفتك |
| Eğer debeleneceksen bunu kendi odanda yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | إذا كنتِ ستتخبطين أطلب منك أن تفعليها على نحو خاص في غرفتك. |
| Antlaşmaya göre, kendi odanda var. | Open Subtitles | و وفقاً للعقد فلديك غرفتك الخاصة. |
| - Ya da istersen kendi odanda kalabilirsin. | Open Subtitles | - او يمكنك المكوث في غرفتك الخاصة ؟ |
| Sen odamdan uzak durursan beni de kendi odanda görmezsin, tamam mı? | Open Subtitles | أنت تبقى بعيداً عن غرفتي ولن تجدني في غرفتك, أتفقنا؟ |
| Öyle mi? Küçük budalalara şikayet mi edeceksin? Git ve kendi odanda oyna | Open Subtitles | سأفجرهم كاالصراصير العبي في غرفتك |
| Ama lütfen, şunu kendi odanda yap! | Open Subtitles | ولكن بالله عليك أبقي الأمر في غرفتك |
| Hayır,sonraki gün kendi odanda uyandın. | Open Subtitles | لكنك إستيقظت في غرفتك... في اليوم التالي |
| Hayır, yukarıda kendi odanda uyumalısın. | Open Subtitles | لا، يجب أن تنامي في الأعلى في غرفتك |
| Bu gece kendi odanda uyuyacaksın, tamam mı? | Open Subtitles | ستنام في غرفتك الليلة ، إتفقنا ؟ |
| Yani neden kendi odanda uyumuyorsun? | Open Subtitles | ألا تستطيع النوم في غرفتك ؟ |
| kendi odanda uyuman gerekiyor. | Open Subtitles | تحتاجين للنوم في غرفتك. |
| Molly sana kendi odanda sıcak bir duş yaptıracak. | Open Subtitles | ستقوم (مولي) بتحضير حمامٍ ساخنٍ لك في غرفتك الخاصة |
| Çamaşırlarını kendi odanda asmalısın. | Open Subtitles | علّق غسيلك في غرفتك. |