| Sen işte olduğun müddetçe, kendimi güvende hissediyorum bebek de öyle. | Open Subtitles | طالما إنك فى العمل ، أشعر بالأمان و هذا حال الطفل |
| Bu sayede kendimi güvende hissedene kadar yasaklama emrini kaldırmadan iletişim kurabiliriz. | Open Subtitles | فهذا يمنحنا الفرصة للتواصل بينما يستمر الأمر القضائيّ إلى أنْ أشعر بالأمان |
| Şu anda kendimi güvende hissetmiyorum, biliyorum ki kapı açık ve kilitli değil. | Open Subtitles | لا أشعر بالأمان الآن وأنا أعلم أن الباب مفتوح وأن ليس هنالك قفل. |
| Oo iyi, sen sağlamlaştırana kadar... bir şeyleri çekiştirirken kendimi güvende hissetmezdim. | Open Subtitles | جيد، لأنني لن أشعر بالأمان وأنا أشد بقوة أي شئ حتى تصلحه |
| Oldu işte. Tüm gün boyunca ilk defa kendimi güvende hissettim. | Open Subtitles | الآن هي المرة الأولى التي أشعر فيها بالأمان طوال اليوم |
| - Işıkta kendimi güvende hissediyorum. | Open Subtitles | ما السبب؟ لأنني لا أشعر بالأمان حتى أضيئ الأنوار |
| Evde daktilo olmayınca kendimi güvende hissedemiyorum. | Open Subtitles | لا أشعر بالأمان بعدم وجود آلة كاتبة في المنزل |
| Ama sen bana sarıldığında, beni öptüğünde, kendimi güvende hissediyorum. | Open Subtitles | ولكن عندما تعانقني، عندما نتبادل قبلة، أشعر بالأمان والحماس. |
| kendimi güvende bile hissetmiyorum. | Open Subtitles | حتى أني لا أشعر بالأمان على متن هذا الشيء. |
| kendimi güvende hissedebileceğim birine. | Open Subtitles | أحتاج شخص ما من أنا يمكن أن أشعر بالأمان مع. |
| Beni buradan götürmelisin! Lütfen. kendimi güvende hissetmiyorum. | Open Subtitles | عليك اخراجى من هنا ارجوك لا أشعر بالأمان |
| Senin yanında kendimi güvende hissediyorum. Sanki kardeşimle çıkıyorum. | Open Subtitles | ،أنا حقّاً أشعر بالأمان معك كأنّي ذاهبةٌ للخارج مع أخي |
| Ama kendimi güvende hissediyorum. İlişkimiz harika. | Open Subtitles | لكنني أشعر بالأمان الآن الأمور رائعة بيننا |
| kendimi güvende hissetmiyorum. Bu gece burada kalabilir misin? | Open Subtitles | المهم هو أنني لم أعد أشعر بالأمان و كنت أتساءل إن كان بإمكانك قضاء الليلة معي |
| - Otur yerine. - kendimi güvende hissetmiyorum. | Open Subtitles | والحفاظ، أنا فقط أقول أننى لاأشعر بالأمان |
| - kendimi güvende hissetmiyorum. | Open Subtitles | والحفاظ، أنا فقط أقول أننى لاأشعر بالأمان |
| Seni çok iyi tanımadığımı biliyorum ama seninle kendimi güvende hissediyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أني لا أعرفك جيداَ لكن أشعر بالأمان معك |
| Ben müşterilerimle kendimi güvende hissetmek isterim | Open Subtitles | هل رأيت ماذا فعلوا بهن؟ الشرطة أطلعتني على الصور. أردت أن أشعر بالأمان برفقة الزبائن. |
| Bunlarla su altında kendimi güvende hissedemedim bir türlü. | Open Subtitles | . أنا فقط لا أشعر بالأمان في هذه الأشياء تحت الماء |
| Polis beni kaçıran kadını asla bulamadı ama her nasılsa ben hep kendimi güvende hissettim | Open Subtitles | لم تعثر الشرطة على المرأة التي اختطفتني لكن بطريقة ما دائماً ما شعرت بالأمان |