| Kendinle gurur duyuyor olmalısın. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ جداً فخور بنفسك. |
| Eminim bunu düşünerek Kendinle gurur duyuyorsundur. Biriyle de çıkmışsındır. | Open Subtitles | أعتقد بأنك فخور بنفسك باعتقادك أنك أفضل منهن وعلى الأغلب أنك تواعد إحداهن |
| Kendinle gurur duymalısın. İyi bir üniversiteye gideceksin. | Open Subtitles | يجب أن تكوني فخورة بنفسك ستذهبين الى جامعة جيدة |
| Kendinle gurur duymalısın. | Open Subtitles | كلا، لكن اسمعيني وبالرغم من ذلك، لابد من انكِ فخورة بنفسك حقا |
| İyi avlanmaydı! Çoktan yakalanmış bir güveyi yakaladığın için Kendinle gurur duyuyor olmalısın. | Open Subtitles | التقاطة بارعة، لك أن تفخر بنفسك لإمساكك بفراشة تم صيدها بالفعل |
| Yapmasan olmazdı değil mi? Kendinle gurur duyuyor musun? | Open Subtitles | .كان عليك أن تفعل ذلك هل أنت فخور بنفسك ؟ |
| Kendinle gurur duymalısın. | Open Subtitles | فريد بشكل متفرد لا بد أنك فخور بنفسك |
| Kendinle gurur mu duyuyorsun, küçük adam? | Open Subtitles | فخور بنفسك , أيها الرجل صغير ؟ |
| Senin için harika olmuş. Sen... Kendinle gurur duyuyor olmalısın. | Open Subtitles | عظيم لك, لابدّ وأنك فخور بنفسك |
| Çocuk gibisin resmen. Umarım Kendinle gurur duyuyorsundur. | Open Subtitles | يالك من طفل، آمل أن تكون فخور بنفسك |
| Umarım Kendinle gurur duyuyorsundur Uyuşturucu. | Open Subtitles | أمل أنك فخور بنفسك أيها المخدرات |
| Hele ki bir Latin kadında. Kendinle gurur duymalısın. | Open Subtitles | وامرأة لاتينة في ذلك يجب أن تكوني فخورة بنفسك |
| Ve bantlamana gerek yok. Kendinle gurur duymalısın. | Open Subtitles | و لا تحتاجين لفعل ذلك و يجيب أن تكوني فخورة بنفسك. |
| Böylesine maceracı ruhun olduğu için Kendinle gurur duymalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكوني فخورة بنفسك لأنك تمتازين بروح المغامرة |
| - Umarım bu lanet pisliği kullanarak bana bir şey... yaptırdığın için sen Kendinle gurur duyuyorsundur. | Open Subtitles | آمل أن تكون فخوراً بنفسك - آمل أن تكوني فخورة بنفسك - بسبب ممارسة الجنس تتفاعلي معي |
| Bence Kendinle gurur duymalısın. | Open Subtitles | فريز " لماذا تظن تتخفى عن هذا ؟ " أعني يجب أن تفخر بنفسك |
| - Gerçekten çok mesafe katettin. - Kendinle gurur duymalısın. | Open Subtitles | هذا تقدّم حقيقيّ عليك أن تفخر بنفسك |
| Gelmen güzel. Kendinle gurur duymalısın. | Open Subtitles | من الجيد لك أن تأتي يجب أن تكون فخوراً بنفسك |
| Bu gerçekten önemli bir şey. Kendinle gurur duymalısın. | Open Subtitles | أنها موضوع كبير حقاً يجب أن تكوني فخوره بنفسك |
| - Çünkü yine Kendinle gurur duyduğun zaman... | Open Subtitles | - لأنك تقوم - بتلك الحركة بصدرك |
| Orduya katılmadığına çok memnunum Rhett. Kendinle gurur duyabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك أن تفخر الآن تفخر بأنك كنت أذكي منهم جميعاً |
| Kendinle gurur duyabilirsin. Azıcık. | Open Subtitles | لا بأس بأن تفتخر بنفسك قليلاً. |
| Tatlım, rahatla. Kendinle gurur duymalısın. | Open Subtitles | عزيزتي يجب ان تفخري بنفسك |