"kentsel" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحضرية
        
    • المدنية
        
    • مدنية
        
    • المدني
        
    • حضرية
        
    • حضارية
        
    • حضري
        
    • الحضاري
        
    • الحضاريّة
        
    • التحسين
        
    Bu, aynı zamanda ruhu yaratmak ve beslemekle ilgili birşey. Ve, özellikle kentsel Amerika'da ruhu beslemenin nasıl olacağını hayal edin. TED كما أنه التفكير حول الروح الخلاقة ورعايتها . و تصور و لا سيما في المناطق الحضرية في أمريكا عن تنمية الروح.
    kentsel sorunları, çoğumuzun her zaman yaptığı gibi kırsalı şehre sürükleyerek çözmeyeceğiz. TED ونحن لن نحل المشاكل الحضرية بجر البلاد الى الريف، وهو ما الكثير منا يحاولون القيام به في كل وقت.
    Çoğu madde bağımlılığı ve fuhuşa başvuracak ve bu kaçınılmaz olarak kentsel çevredeki mal değerlerini düşürecek. TED الكثير سيتجه للمخدرات او الدعاره، التي من شأنها حتما خفض قيمة العقارات في الأحياء الحضرية.
    Ben bu geceye, kentsel krizin yalnızca ekonomik ve çevresel değil özellikle bir kültürel bir kriz olduğunu TED لكني أريد أن أبدأ الليلة باقتراح أن هذه الأزمة المدنية هي ليست فقط اقتصادية أو بيئية.
    Hükûmetin insanlarla kurulabileceğine inanıyordu ve biz bu insanlara kentsel korsanlar diyoruz. TED وعبر عن اعتقاده أن الحكومة يمكن أن تبنى بالناس، ونحن ندعو هؤلاء الناس قراصنة المدنية.
    Bir yazılımcı ve teknoloji uzmanı olarak, yıllar boyunca sayısız kentsel teknoloji projesinde çalıştım. TED كمُطور برمجيات وتقني عملتُ على عدة مشاريع تكنلوجية مدنية على مر السنين
    Geçtiğimiz yıllarda yaşanan ekonomik sıçramadan kaynaklanan kentsel patlama, dünyanın birçok bölgesinde dramatik bir kutuplaşmaya ve varoş mahallelerinin çoğalmasına neden oldu. TED إن التوسع المدني في السنوات الأخيرة من الطفرة الاقتصادية قد أدّى أيضاً إلى تهميش كبير، نتجت عنه زيادة كبيرة في الأحياء الفقيرة في أجزاء كثيرة من العالم.
    Yani tamamen açık kaynaklı, vatandaş güdümünde potansiyel bir kentsel gelişim modelinin tohumlarını görmeye başlayabiliriz. TED لذا يمكننا أن نبدأ في رؤية بذور المصدر المفتوح تماماً، نموذج تنمية حضرية بقيادة المواطن، من المحتمل.
    kentsel tarım da diyebileceğimiz yeşil çatıların fotoğraflarını görüyorsunuz. TED وإليكم بعض الصور عما يسمى الأسطح الخضراء ، أو زراعة المناطق الحضرية
    Sizi kentsel adanın ne olduğu konusunda düşünmeye teşvik etmek istiyorum. TED لذلك فلدي شيء واحد أود تشجيعكم على التفكير فيه هو فكرة ماهية الجزيرة الحضرية
    İnsanları hangi kentsel manzaraların neşelendirdiğini görme imkanımız oldu. TED وقادرين أيضًا على معرفة أي من المشاهد الحضرية التي تجعل الناس سعداء.
    Bu büyümenin çoğu dünyanın en fakir ülkelerindeki kentsel alandarda gerçekleşecek. TED معظم هذا التضخم سيحدث في المناطق الحضرية من البلدان الأكثر فقرا في العالم.
    Bunun yerine, Amira komşu ülkelerde Amman veya Beyrut gibi kentsel bir bölgeye gidebilir. TED وبدلا من ذلك، بإمكان أميرة الذهاب إلى المناطق الحضرية الى مدن مجاور، مثل عمان أو بيروت.
    Video: Kargalar bu yeni kentsel çevrede yaşam alanı oluşturmakta oldukça yetenekli hale gelmişler. TED فيديو: لقد أصبحت الغربان على درجة عالية من المهارة في لكسب العيش في هذه البيئات الحضرية الجديدة.
    Çevresel bozulma ile başıboş kentsel yer değiştirmeye mi saplandık? TED هل نحن عالقون مع نزوح المناطق الحضرية المتفشي، مع التدهور البيئي؟
    Hepiniz potansiyel kentsel korsansınız. TED يمكنكم جميعا أن تكونوا جزء من القرصنة المدنية.
    kentsel korsan eişimin sadece bir Amerikan fenomeni olduğu etkisini bırakmak istemem. TED الآن أنا لا أريد أن أترك انطباعا أن القرصنة المدنية مجرد ظاهرة أمريكية.
    Bu üç yerde de göreceğiniz şey Honolulu, Oakland ve Mexico City'de kentsel hack çekirdeğindeki elementler. TED وذلك ما تراه في هذه الأماكن الثلاثة، في هونولولو وفي أوكلاند، وفي مكسيكو سيتي، هي العناصر الأساسية في القرصنة المدنية.
    kentsel teknoloji, insanlık problemlerini çözmek için kullanıldığından yararlı teknoloji olarak da adlandırılır. TED التكنولوجيا المدنية في بعض الأحيان يشار إليها بالتكنولوجيا الخيرة، باستخدام التكنولوجيا لحل المشكلات الإنسانية.
    Üç bomba aynı yapıdadır ve kentsel alanlarda bulunmaktadır. Open Subtitles جميع الثلاث بالمثل والثلاث في مناطق مدنية
    Şehir hayatında yukarıdan aşağıya araba odaklı bir görüntüyle karşı karşıya olan Jane Jacobs gibi öncüler şöyle dedi: "Bunun yerine insan ilişkilerini kentsel tasarımın merkezine koyalım." TED وفي مواجهة الرؤية التي تقودها السيارة من الأعلى إلى الأسفل، قال رواد مثل جين جاكوبس، دعونا بدلاً من ذلك نضع العلاقات الإنسانية في قلب التصميم المدني.
    Ayrıca binaların silueti; kendi böcekleri, bitkileri ve hayvanları hatta kendi havaları ile özgün, kentsel yaşam alanlarıdır. TED بالإضافة أن الأفق تمثل مساكن حضرية مميزة بدرجة كبيرة بما تحتويه من حشرات ونباتات وحيوانات، وحتى الطقس الخاص بها.
    Bu panellerin altındaki çatıyı bir araya gelinebilecek yerler, ortak alanlar olarak düşündük bu kentsel vahayı yaratacak. TED ومن ثم تحت تلك اللوحات كنا نرى السقف مثل المكان الجديد للشعب مزودا بأماكن للتجمع من شأنها أن تخلق واحة حضارية
    Kaliforniya'nın yayılma hâli kentsel fiziksel yapıyı neredeyse ikiye katlıyor. TED النسخة التي يكون فيها زحف حضري في كاليفورنيا تضاعفت فيها المساحات الخضراء وحارات المشي ووسائل النقل العام.
    kentsel yenileme adı altında zengin arkadaşlarımın cebi dolsun diye Konut İdaresi'nden kaçaklara izin verdiğimizi söyleyen. Open Subtitles اصطياد عقار من سلطة الإسكان لصف جيوب أصدقائه القطط السمان كله باسم التجديد الحضاري
    Bu kentsel ölüm labirentinde fazladan bir saniye bile geçirmek istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أي ثانية إضافية في هذه المتاهة الحضاريّة الميتة
    kentsel dönüşüm hakkında konuşmadan önce duraksamama izin verin. TED الآن دعوني أن أتوقف للحظة للتحدث عن التحسين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more