| - Evet, hücresel hafıza. - Evet. Geçen sene Kentucky'de bir ciğer nakli yapıImış. | Open Subtitles | كان هناك عملية زرع كبد في كنتاكي السنة الماضية |
| Kentucky'de bir sürü zavallı çocuğun öldüğü okul yangınını duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعت عن حريق مبنى المدرسة في كنتاكي حيث توفي كل أولئك الأولاد المساكين |
| Kentucky'de bir adam Ben Bay Şanssızım | Open Subtitles | إلى رجل في كنتاكي أنا الاستاذ تعيس |
| Kentucky'de bir adam Ben Bay Şanssızım | Open Subtitles | إلى رجل في كنتاكي أنا الاستاذ تعيس |
| Altısı ilköğretim öğrencisi, birinin kardeşi var ve bir tane de Kentucky'de bir şehirde, yani... | Open Subtitles | الستة هم من طلاب المدارس الابتدائية ، وهو واحد من الأخوة وهنا واحد اخر ببلد اخر في كنتاكي اذا ... |
| Bir zamanlar, marihuana Kentucky'de bir numaralı nakit kaynağıydı. | Open Subtitles | كانت في السابق " الماريوانا " هي من تجني المحصول المالي رقم واحد في " كنتاكي " |
| Çocuğumu görmeyi çok isterim ama vergi mükelleflerinin parasını bilete harcamadan önce, burada, Kentucky'de bir adet Crowe olduğunu... | Open Subtitles | أود رؤية طفلي لكن قبل إنفاق أموال الضرائب على التذاكر أريد تذكيرك أن لدينا " كراو " صالح هنا في " كنتاكي " |
| Burda Kentucky'de bir yerin resmi var. | TED | لديّ صورة هنا لموقع في كنتاكي . |
| -Hayir, orasi degil. Bu, Kentucky'de bir kulup. | Open Subtitles | لا إنه نادٍ في كنتاكي |
| Onu Kentucky'de bir yolun üzerinde buldum. | Open Subtitles | عندما كنت في ( كنتاكي ) وجدته على الطريق ان |
| Beni asla salmayacaklarını biliyorum, ama evim Kentucky'de bir hapishaneye nakledilmek isterim, böylece Bluegrass'teki tepeleri yeniden koklayabilirim. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه لن يتم إطلاق سراحي أبدا، لكن أود بنقلي إلى الوطن لسجن في (كنتاكي) |
| Kentucky'de bir "İncil Sohbetleri" istasyonu var. | Open Subtitles | محطة "كلام التوراة" في كنتاكي |
| Kentucky'de bir motelde yaşıyordum. | Open Subtitles | أسكن في فندق [في [كنتاكي |