| İkisi de aynı günde aynı kişi tarafından öldürüldü. Hayatları bir şekilde kesişiyor olmalı. Pekâlâ. | Open Subtitles | كلتاهما قتل في نفس اليوم وعلى يد نفس الشخص لابدّ أنّ الحياة تتقاطع في مكانٍ ما |
| Ne hissettiğini biliyorum. Ama bu dosya ulusal güvenlik durumuyla kesişiyor. | Open Subtitles | أعرف كيف تشعر، لكن هذه القضيّة تتقاطع مع قضايا تتعلّق بالأمن القومي. |
| Ve koşulların astronomik bir şekilde arka arkaya gelmesiyle yollarımız kesişiyor. | Open Subtitles | وخلالسلسلةهائلةمن... الظروفوالاحتمالات... تتقاطع طرقنا سوياً |
| Bu sebeple yaşamları bir yerde kesişiyor olmalı. | Open Subtitles | لذا حياتهم لا بد أن تقاطعت في مكان ما. |
| Bu daireler herhangi bir noktada kesişiyor mu? | Open Subtitles | هل تقاطعت الدوائر في أي نقطة؟ |
| İkisinin yolu burada kesişiyor, ikisinin yolu da burada. | Open Subtitles | اثنان يتقاطعان هنا الأخران هنا |
| Buna rağmen, Jackson ve Kennedy kesişiyor. | Open Subtitles | على الرغم أنّ (جاكسون) و(كنيدي) يتقاطعان. |
| Sol 3-1 ile kesişiyor. | Open Subtitles | وإنها تتقاطع مع 31 يسار |
| 8 km ötede Martin Luther King Bulvarı ile 441 numaralı yol kesişiyor. | Open Subtitles | جادّة (مارتن لوثر كينغ) تتقاطع وطريق 441 بعد نحو 5 أميال شمالاً من هنا |
| Dört hat orada kesişiyor. | Open Subtitles | تتقاطع في أربع خطوط. |