Ve anonim şirkete yasal bir kişi olarak bakarsak kişideki psikopatlıktan bir şirketteki psikopatlığa geçişi saptamak o kadar zor olmayabilir. | Open Subtitles | وإذا نظرنا إلى شركة كشخص قانوني ربما لا يكون ذلك أمر من الصعب فعلا استخلاص الإنتقال بين الاعتلال النفسي في الفرد |
Yaratıcı bir kişi olarak değersiz hissetmek çok utanç verici. | TED | إنه لأمر محرج أن تشعر بعدم التقدير كشخص مبدع. |
Selamlaşma olarak değil, gerçekten cevabını merak eden kişi olarak sormam saygıdır. | TED | وليس كتحية، ولكن كشخص يهتم حقا بالجواب. |
Siz, Donald James Woods iç güvenlikle ilgili yasalara dayanarak yasaklı bir kişi olarak bildirildiniz. | Open Subtitles | أنت دونالد جيمس وودس تم الإعلان عنك كشخص محظور بناءا على بنود الأمن الداخلي |
Diyorum ki belki de biz, kayıp kişi olarak bildirmeliyiz ya da başka birşey. | Open Subtitles | أعني ربما علينا أن نبلغ عنها بأنها مفقودة, أو شيء كهذا. |
Büyümek ve kişi olarak kendimi bulmak için biraz boşluğa ihtiyacım olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد ظللت اخبره اني احتاج لمساحة لكي انمو ولاجد نفسي كشخص |
Biliyor musun, kendinden üçüncü kişi olarak bahsetmek araştırmalarca kanıtlanmış bir zihinsel rahatsızlık. | Open Subtitles | أتعلم ، فقد ثبت طبيا أن الإشارة الى نفسك كشخص ثالث هو علامة على عدم الاستقرار الذهني ، أليس كذلك؟ |
Bugün önümüze iki kişi olarak geldiniz ve bir kişi olarak ayrılacaksınız. | Open Subtitles | جئتم إلى هنا اليوم أمامنا كشخصين وستغادران كشخص واحد |
Böylece MR makinesinin içinde kalınan zaman açısından dünya rekoruna bu kadar yaklaşan bir kişi olarak MR araştırması için gerçekten önemli olanın, idrarını tutmak olduğunu söyleyebilirim. | TED | كشخص يقترب من تحطيم الرقم القياسي لعدد الساعات المقضية داخل ماسح التصوير بالرنين المغناطيسي، أخبركم أن إحدى المهارات الهامة جدا أثناء القيام بذلك هي حبس البول. |
"Bir kişi olarak geldim ama 10.000 kişi olarak önünüzdeyim." | TED | "أحضر كشخص واحد، ولكن أشعر وكأنني 10,000 شخص". |
Kleiber'i bu kadar hiperaktif bir kişi olarak görmüş olmaya şaşırmış olabilirsiniz. | TED | "ربما ستُذهلون لرؤية "كلايبر كشخص نشيط للغاية |
Dinle Paul seni seviyorum seni kişi olarak seviyorum. | Open Subtitles | اسمع يا بول أنت تعجبني تعجبني كشخص |
İşi olan bir kişi olarak bir şey söylemek isterim. | Open Subtitles | وأود أن أقول شيئا كشخص مع وظيفة |
Kavramlarla bağlantısı kopmuş bir kişi olarak kavramlarla bağlantısı kopmuş bir kişi için arkadaşlık işlevini gerçekleştiremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك العمل ... كشخص ممثّل للصداقة من أجل رجل منفصل ... عن فكرة الصداقة وبصفتك رجلاً منفصلاً عن فكرة الصداقة |
Evime, saygı duyulan bir kişi olarak yaşadığım yere gidiyorum. | Open Subtitles | إلى منزلي ، الذي أقطن فيه كشخص محترم |
(Gülüşmeler) Genç yaşta, kendimi üçüncü kişi olarak yazmayı öğrendim. | TED | (ضحك) إذا تعلمت الكتابة عن نفسي كشخص ثالث في سن صغير. |
Bir kişi olarak geldim ama 10.000 kişi olarak önünüzdeyim, binlerce insanın bir araya gelmesinin yadsınamaz umuduyla ceza adaleti sistemini dönüştürmek için işlerimizi olması gerektiği gibi yapıyor olmamızdan cesaret alarak. | TED | أحضر كشخص واحد، ولكن أشعر وكأنني 10,000 شخص" مفعمة بالأمل الصلب أن الآلاف منا قد اجتمعوا معًا لتغيير وإصلاح نظام العدالة الجنائية، يحثنا الأمل على أداء وظائفنا، بالطريقة التي يفترض أن نقوم بها. |
Biz bir kişi olarak farzedildik. | Open Subtitles | يُنظر إلينا كشخص واحد |
Shakespeare'i çok enteresan şeyler yazan bir kişi olarak ele alacağız. | Open Subtitles | سنتكلم عن (شكسبير) كشخص يكتب شيئاً مثيراً للاهتمام |
- Evet ama herkes onu Beatles'i öldüren kişi olarak hatırlıyor. | Open Subtitles | ولكن كل ما يتذكره الناس عنها بأنها من قتل البيتلز |
Kayıp kişi olarak bildirmeyeceğiz, tamam mı? | Open Subtitles | لن نبلغ عنها بأنها مفقودة, اتفقنا؟ |