| Bütün bunları yapacak kişi olduğumu düşünmüyorum senin markanla başlamak. | Open Subtitles | وبصراحة، لا أعتقد أنني الشخص الذييمكنكِ.. أن تبدأي به شركتكِ |
| Söylediğim kişi olduğumu doğrulaması için ona parmak izimi bıraktım. | Open Subtitles | تركت له بصمات ليتأكد أنني الشخص الذي أدعيه |
| Bir yaşam boyu, bir insanın ne kadar kulak kiri üretebildiğini dünya üzerinde araştıran tek kişi olduğumu görmüyor musun? | Open Subtitles | هل تدرك أنني الشخص الوحيد في التاريخ الذي يدرس كمية شمع الأذن الذي يستطيع شخص ان ينتجه في حياته |
| Bu iş için doğru kişi olduğumu sanmıyorum artık. | Open Subtitles | لا أعتقد أني الرجل المناسب لهذة الوظيفة بعد الأن |
| Bu iş için doğru kişi olduğumu sanmıyorum artık. | Open Subtitles | لا أعتقد أني الرجل المناسب لهذة الوظيفة بعد الأن |
| Muhtemelen görmek istediğiniz son kişi olduğumu biliyorum, ama konuşabileceğim tek siz varsınız. | Open Subtitles | أنا اعلم انني الشخص الأخير اللذي تود مقابلته الآن ولكن لم يبقى شخص غيرك استطيع التحدث اليه |
| Neredeyse liseden beri görüşmüyoruz, bana öleceğini ve, son dileğini gerçekleştirebilecek tek kişi olduğumu söylüyorsun. | Open Subtitles | بالكاد رأيتك منذ الثانوية العامة, قلت لي أنك تحتضر, و انني الشخص الوحيد الذي يمكنك الوثوق به من أجل وصيتك الأخيرة |
| Bu ülkeyi yönetecek kişi olduğumu söylemiyorum. | Open Subtitles | لا أقول أني الشخص المناسب لحكم هذه الدولة. |
| - Güvenebileceğim tek kişi olduğumu söyledin. | Open Subtitles | لقد أخبرتني أنني الشخص الوحيد الذي تثق به. |
| Buna gülecek tek kişi olduğumu düşünmeni anlıyorum ama... | Open Subtitles | أفهم أنك تعتقد أنني الشخص الوحيد الذي يضحك على ذلك لكن |
| demek yerine şunu soruyor "Bu iş için en doğru kişi olduğumu ona anlatmak için ne yapabilirim?" | TED | فقد سأل نفسه: "ماذا بوسعي أن أفعل لأثبت لها أنني الشخص الأفضل لهذا المنصب؟" |
| Bunun için doğru kişi olduğumu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لكني لا أظن أنني الشخص المناسب لهذا |
| Bana "onu gerçekten anlayan tek kişi olduğumu" söylerdi. | Open Subtitles | كانت تقول أنني الشخص الوحيد الذي يفهمها |
| Ve içten içe senin için doğru kişi olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | وفي قلبي أعرف أني الرجل المناسب لكِ |
| Benim senin düşündüğün kişi olduğumu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اظنُ انني الشخص الذي تظنينَ انني هي |
| Buna uygun olan kişi olduğumu düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت انني الشخص الانسب |
| Seçilmiş kişi olduğumu sanmıştım ama öyle olmadığım ortaya çıktı. | Open Subtitles | لقد ظننت أني الشخص المختار و لكن اتضح لي بأني لست كذلك |