| İyi ki annen seni giydirebilmek için arabaya servis yapan restorandaki işini bırakmış. | Open Subtitles | يا إلهي , أنا مسرورة أن أمك توقفت عن العمل بما يكفي لإلباسك |
| Gerçek şu ki, annen sınıfındaki en zeki ve güzel kızdı. | Open Subtitles | الحقيقة هي أن أمك كانت أجمل وأشهر بنت في مدرستها |
| Hepimiz biliyoruz ki, annen olarak hemen ölmemi çok istiyor. Eh, çocuk! | Open Subtitles | وجميعنا نعلم أن أمك المستذئبة تريدني ميتا |
| Diyelim ki annen şimdi burada olsaydı... | Open Subtitles | افترض أن والدتك هنا الان ما الذي سيجعلها فخورة بك؟ |
| - Lütfen. Ayrıca sen de en az benim kadar iyi biliyorsun ki annen her zaman arkanda olacak. | Open Subtitles | رجاءً ، وانت تعرف جيداً كما أعلم في النهاية أن والدتك دوماً تريد صالحك |
| Hawthorn'u tamamlarken yatakta öylesine debelenmişim ki... annen bir otele taşınmakla tehdit etti. | Open Subtitles | حينما كنت في نهاية كتابي هوثرن كنت اتقلّب في فراشي كثيراً وبشكلٍ مريع لدرجة أنّ أمّك هددت بالذهاب إلى أحد الفنادق |
| Umalım ki annen duymamış olsun bunu. | Open Subtitles | آمل ألا تكون أمك قد سمعت هذا |
| Gerçek şu ki annen arada fazladan içki içiyormuş. | Open Subtitles | الحقيقة هي، أن أمك ستتناول مشروباً زائداً من الحين للآخر |
| İşe gitmeliyim. Duydum ki, annen köle gibi çalıştırıyormuş. | Open Subtitles | يجب أن أذهب إلى العمل، قيل لي أن أمك متسلطة |
| Bilirdim ki annen gelecek! | Open Subtitles | لكن لم يهتز لي جفن كنت أعلم أن أمك ستأتي |
| Böyle düşünmen güzel ama ikimiz de biliyoruz ki annen beni hiçbir zaman kendi kariyerinden önemli görmedi. | Open Subtitles | حسنا ، هذا كلام جميل ، و لكن كلانا يعلم أن أمك ما كانت لتضعني قبل عملها |
| Bak, belli ki annen bir şeye çok kızmış. | Open Subtitles | أنصت ، واضح أن أمك مستـاءة جدا لسبب مـا |
| Şansın var ki annen, annemin kuzeniydi. | Open Subtitles | أنت محظوظ أن أمك كانت أبنة عم أمي |
| Bilirdim ki annen benim hayatıma giren en iyi şeydi. | Open Subtitles | أترى، لطالاما عرفت أن أمك هي الأفضل لي |
| İyi ki annen aramızda değil ki bu yaptıklarına şahit olmadı. | Open Subtitles | يسعدني أن أمك ليست معنا لترى أيٍ من هذا |
| Şanslısın ki annen mükemmeldir | Open Subtitles | لحسن حظك رغم أن والدتك كانت عظيمة |
| Belli ki annen sana anlatmamış. | Open Subtitles | من الواضح , أن والدتك لم تخبرك - تخبرني بماذا؟ - |
| İyi ki annen senin nasıl biri haline geldiğini göremeden öldü. | Open Subtitles | يسرني أن والدتك لم تعش لترى كيف تحولت |
| Şundan eminim ki annen... | Open Subtitles | ... اعتقد أنه أأمن أن نقول أن والدتك |
| - Şanslısın ki annen sana tanıklık etti. | Open Subtitles | من حُسن حظك أنّ أمّك تمكّنت من وضع عُذر غياب لك في وقت وقوع جريمة القتل. |
| Korkarım ki annen sana yalan söylemiş. | Open Subtitles | أخشى أن أمك قد كذبت عليك |