| Benim gözümü korkutmak kibir ve boydan daha fazlasını gerektirir. | Open Subtitles | تحتاج إلى أكثر بكثير من الطول والغطرسة لتخويفي |
| Senin kafanı açalım, ortaya kibir ve afra tafra çıkar. | Open Subtitles | افتح نفسك وستخرج منك الوضاعة والغطرسة |
| Ama biliyorsunuz ki böyle büyük bir zafer kazandığınızda beraberinde kibir ve aşırı gurur gelir. | TED | لكن كما تعلمون عندما تحظى بنصر عظيم كهذا فإنه يقود أيضا الى الغطرسة و العجرفة |
| Bütün insanlık ailesine merhamet göster ve kalbimizi zehirleyen kibir ve nefreti uzaklaştır. | Open Subtitles | أنظر بعين الرحمة يا إلهى... لكل البشر... و أنزع منا الغطرسة و الضغينة... |
| Sende gördüğüm kibir ve gurur gerçek değil. | Open Subtitles | الغطرسة والكبرياء التي أراها فيك ليست حقيقية |
| Ama ben gerçek bir adamdaki kibir ve gösterişi iyi bilirim. | Open Subtitles | لكن أنا أعرف الغطرسة والغرور الرجل الحقيقي |
| Lâkin kibir ve gurur birçok iyi adamın, çöküşüne yol açmıştır. | Open Subtitles | ولكن الكبرياء و الغطرسة اسقطت العديد من الرجال العظماء |
| Hareketlerinde aşırı kibir ve ayrıcalık duygusu var. | Open Subtitles | أفعاله تظهر الغطرسة المتطرفة و الشعور بالأستحقاق |
| Buna rağmen, Hükumet kurumlarındaki bilim adamlarının ve mühendislerin göstermiş olduğu kibir ve acı ihmal inanılanın ötesindedir. | TED | ومع ذلك، فإن الغطرسة والإهمال المتعمد للصحة العامة الذي أظهره العلماء والمهندسون في الهيئات الحكومية أبعد مما يمكن تصوره. |
| kibir ve sabırsızlık? | Open Subtitles | الغطرسة و نفاذ الصبر ؟ |
| kibir ve sabırsızlık? | Open Subtitles | الغطرسة و نفاذ الصبر ؟ |