| Örneğin, Kaliforniya Öneri 8 boyunca kilisem Kaliforniya'daki eşcinsel evliliklerle mücadele edebilmek için 22 milyon doların üstünde bağışa ulaştı. | TED | على سبيل المثال، خلال الاقتراح الثامن جمعت كنيستي مبلغ 22 مليون دولار لمحاربة زواج المثليين في ولاية كاليفورنيا. |
| kilisem dağlar ve yalnızlık olmuştur. | Open Subtitles | حسنا، كنيستي كانت هى الجبال والمكان الموحش |
| Sadece kilisem için olanlar var. | Open Subtitles | فقط طموحاتي نحو كنيستي كنيسة القديس بيتر |
| Budist kilisem geleneksel yükseliş seremonisini yapıyor, altıncı seviye lazer lotusu olacağım. | Open Subtitles | كنيستي البوذيه هو وجود حفل الصعود السنوية وسوف أصبح |
| kilisem burada hayır işleri yapıyordu, oradan hatırladım. | Open Subtitles | أنا أعرفه عندما كانت كنيستي تقوم بأعمال خيرية في هذا الحي |
| - kilisem yıllardan beri boyanmadı. | Open Subtitles | كنيستي لم تصبغ منذ ثماني سنوات |
| Burası benim kilisem bile değil. MySpace'de gördüm burayı. | Open Subtitles | هذه حتى ليست كنيستي رأيت ذلك على موقعي |
| Yalnız, burada kilisem adına bulunmuyorum. Öyle mi? | Open Subtitles | انا لست هنا بالنيابة عن كنيستي لا |
| Benim kilisem, hastalara ve ölüm döşeğindekilere yardım ediyor. | Open Subtitles | تُريح كنيستي المرضى والمحتضرين. |
| kilisem yalana karşıdır, efendimiz. | Open Subtitles | لا توافق كنيستي على الكذب سموّك |
| Özellikle de sirf kilisem "sirinlikten yikildigi için" onlari evlendirmemi isteyen alkolik ve önüne gelenle yatan Manhattanlilari. | Open Subtitles | خاصة من أهل منهاتن الثملين غير الشرعيين الذين يريدون أن أزوجهم فقط لأن كنيستي ، لديها "مؤخرة لطيفة" |
| kilisem her zamankinden daha fazla doluyor. | Open Subtitles | كنيستي أكثر امتلاء مما كانت عليه لسنوات |
| Bu benim kilisem değil. | Open Subtitles | إنها ليست كنيستي. |
| kilisem İnsanlık için Yaşama Alanı projesi yürütüyor. | Open Subtitles | إلى أين انت ذاهب؟ كنيستي تنظّم هذا الأمر (مساكن من أجل الإنسانية). |
| Burası benim özel kilisem. | Open Subtitles | انظر، هذه كنيستي الخاصة. |
| LA.'daki favori kilisem. | Open Subtitles | هذه كنيستي المفضلة في " لوس أنجليس " |
| Benim kilisem, açları doyuruyor. | Open Subtitles | تُطعم كنيستي الجوعى. |
| -Burası benim de kilisem. | Open Subtitles | تذكري, هذه كنيستي أيضاًً |
| İlgilenme gereken bir kilisem var. | Open Subtitles | يجب أن أرعى كنيستي |
| kilisem için. | Open Subtitles | لكنيستي |
| - Neden? Bu benim kilisem değil mi? | Open Subtitles | اليست هذه كنيستى ؟ |