| İtiraf edip, sevgili kilisemden ve hayalimden vazgeçmeli miyim? | Open Subtitles | هل يجب أن أعترف؟ وأبتعد عن كنيستي المحبوبة؟ وحلمي؟ | 
| Eğer kutsalımıza saygısızlık etmeye devam edersen kilisemden gitmek zorunda kalırsın. | Open Subtitles | إذا واصلت تدنيس المقدسات، سيكون غير مرحّب بك في كنيستي | 
| kilisemden defol, ve bir daha da gözüme gözükme. | Open Subtitles | أغربي عن كنيستي وأتركيني لوحدي | 
| Ama sonunda anladım ki, garip kilisemden ya da politik görüşten, ya da iki yüzlü insanlardan değil de, İsa'dan utanıyordum. | Open Subtitles | لكن اتضح أنى لست مَخزيّاً فحسب من كنيستى الغريبة أو من آرائى السياسية | 
| kilisemden defol. | Open Subtitles | أخرج من كنيستي. | 
| Vaizi kilisemden dışarı atın! | Open Subtitles | ! فلتسحبوا ذلك القِس بعيداً عن كنيستي | 
| Benim kilisemden Sarah ile konuşuyor. | Open Subtitles | لقد كانَت تتكلَّم معَ (ساره) في كنيستي | 
| kilisemden nefret ediyor. | Open Subtitles | يكره كنيستي. | 
| Onlar benim kilisemden | Open Subtitles | إنهم من كنيستي |