| Hiç sanmıyorum. Masha'yı kilisenin içinde kıstırdık. | Open Subtitles | أختلف معك بشأن ذلك ، (ماشا) موجودة بداخل تلك الكنيسة |
| Burası Güçlü 2. 88' kilisenin içinde. | Open Subtitles | (ايبل تو) يتكلم. الـ88 في تلك الكنيسة. |
| Artık kilisenin içinde bir Türk sesi yükseliyordu, ve İslam'ın ilk sözleri yankılanmaya paşlıyordu... | Open Subtitles | فى داخل الكنيسة تردد فى الأصداء صوت تركى يعلن باللغة العربية أول أعمدة الإسلام |
| Ben hıristiyanım ve kilisenin içinde bana küfür ettiriyorsun, Norbit. | Open Subtitles | انا مسيحية , لقد لعنت داخل الكنيسة |
| On metre daha ilerlesen sokakta beklemek yerine kilisenin içinde olabilirdin. | Open Subtitles | أتعلم، 30قدمللأمام... و ستكون بداخل الكنيسة ... بدلا من التسكع خارجها |
| Blair yarım saattir kilisenin içinde. | Open Subtitles | لقد كانت (بلير) بداخل الكنيسة لمدّة نصف ساعة. |
| Burası Güçlü 2. 88' kilisenin içinde. | Open Subtitles | (ايبل تو) يتكلم. الـ88 في تلك الكنيسة. |
| kilisenin içinde bir sokak mı var? | Open Subtitles | شارع داخل الكنيسة ؟ |
| - kilisenin içinde görmüştüm. | Open Subtitles | أجل, لقد شاهدتُ داخل الكنيسة - أجل - |
| Vitoria yolunda San Giacomo adında küçük bir kasabadaki kilisenin içinde saklıyorlarmış. | Open Subtitles | أنها فى مدينة صغيرة تُدعي سان جياكومو... على طريق "فيتوريا". أنها مخبئة داخل الكنيسة. |