| Bak, kapının üzerinde bir sürü kilit var. | Open Subtitles | أنظري , هناك مايكفي من الأقفال على الأبواب وكنت قد حصلت على مسدس |
| Yapamam, çok fazla kilit var, çok fazla var, açamam. | Open Subtitles | لا أستطيع , هناك الكثير من الأقفال الكثير, لا أستطيع فعل هذا |
| Böylesine sakin bir semt için oldukça fazla kilit var, değil mi? | Open Subtitles | مبالغه الأقفال على الباب لحي راقي مثل هذا |
| Evet, kapısında kilit var ama ben de faturası yok. | Open Subtitles | أجل, هناك قفل على الباب و ليس لدي فاتورة؟ |
| Malak, içeri girip kilit var mı diye bak. | Open Subtitles | أذهب يا "مالك" إلى الداخل و أبحث إن كان هناك قفل ؟ |
| Hey, odama giremiyorum kapısında asma kilit var. | Open Subtitles | لا أستطيع الدخول الى غرفتي، هناك قفل على الباب! |
| Ama zamanlı kilit var. Sabaha kadar açılmayacak. | Open Subtitles | و لكن يوجد قفل بالوقت ، و لن يفتح قبل طلوع الشمس |
| Sen de çok korkmuşsun. Bir kapı için çok fazla kilit var. | Open Subtitles | وأنت خائف جداً, تلك كثير من الأقفال لباب واحد |
| Çok kilit var. | Open Subtitles | الكثير من الأقفال |
| Bu kulübenin üzerinde yüksek güvenlikli asma kilit var. | Open Subtitles | هناك قفل عالي الأمان في هذه السقيفة |
| kilit var. | Open Subtitles | هناك قفل أيوجد أي مفاتيح؟ |
| İki kapakta da kilit var. | Open Subtitles | هناك قفل على الطرفين |
| kilit var. | Open Subtitles | هناك قفل. |
| Neden kapısında bir kilit var? | Open Subtitles | لماذا يوجد قفل في غرفته؟ |
| Cesetini bulduğunuzda hiç kilit var mıydı? | Open Subtitles | إذا لم يوجد قفل مع الجثة؟ |