| Onlar da Berengaria gemisine bindirip vahşi bir hayvan gibi özel kamarasına kilitlediler. | Open Subtitles | فقاموا بوضعها فى البيرينجاريا و أغلقوا غرفتها مثل حيوان مفترس |
| Efendim, dün gece beni neden odama kilitlediler? | Open Subtitles | سيّدي، هل تعرف أنهم أغلقوا علي غرفتي الليلة الماضية؟ |
| Hapisten kaçışa karşılık olarak şehri blok blok kilitlediler. | Open Subtitles | لقد أقفلوا وحاصروا المدينة كاملة ردٌا على تهريب المساجين |
| Yani bizi bir Leprechaun'a kurban etmek için bir kulübeye mi kilitlediler? | Open Subtitles | لذلك قامو بوضعنا في الكوخ و قامو بحبسنا هناك ليضحو بنا من أجل جني ؟ |
| Beni bir telefonun olduğu bir odaya kilitlediler ama bu bir tesadüf değil. | Open Subtitles | وقاموا بحبسي في غرفة يوجد بها هاتف ولكنّ هذا الأمر ليس بصدفة. |
| Ve, orjinal hikayemize geri dönersek, anne babalar panikledi. Tüm kapıları kilitlediler. | TED | حسناً .. لنعد للقصة الأصلية ، الأبوان .. أصيبا بالذعر وأغلقوا الأبواب. |
| Peşlerine düştüm. Bir yere kilitlediler. | Open Subtitles | تتبعتهم، وقد حبسوهما |
| Kardeşini ve beni bodruma kilitlediler. Buradalardı. | Open Subtitles | احتجزوني أنا وشقيقتك في القبو كانوا هنا |
| O adamlar beni fena hâIde dövüp arabamın bagajına kilitlediler. | Open Subtitles | هؤلاء الأشخاص أفقدونى الوعى و أغلقوا علىّ بصندوق سيارتى |
| Onu oraya kilitlediler ve maden ocağını sonsuza dek kapattılar. | Open Subtitles | أغلقوا فمها وأغلقوا الحفرة الى الأبد |
| Kızlar kendilerini banyoya kilitlediler. Ne? | Open Subtitles | -الفتيات أغلقوا على أنفسهم في دورة المياه |
| Yine kapıları kazara kilitlediler. | Open Subtitles | كذلك بالصدفة أغلقوا الباب |
| Bizi içeriye mi kilitlediler? | Open Subtitles | هل أقفلوا علينا الأبواب؟ |
| Bizi soğutucuya onlar kilitlediler. | Open Subtitles | لقد أقفلوا علينا الثلاجة |
| Bizi buraya mı kilitlediler? | Open Subtitles | قامو بحبسنا هنا ؟ |
| Bizi buraya mı kilitlediler? | Open Subtitles | قامو بحبسنا هنا ؟ |
| Beni şeker çalarken yakaladılar ve buraya kilitlediler. | Open Subtitles | كيفن, لقد قبضوا علي متلبساً وانا آكل أصابع الحلوى وقد قامو بحبسي هنا |
| O zaman Direniş geri geldi ve beni tekrar uyuşturdular ve bir arabanın bagajına kilitlediler, gerisini biliyorsun. | Open Subtitles | ثم عاد أعضاء المقاومة، وخدّروني مجددا، وقاموا بحبسي في صندوق السيارة، |
| Beni dışarı atıp içeri açılan her bir kapıyı kilitlediler. | Open Subtitles | إنهم طردوني وأغلقوا كل أبواب العودة إلى هناك. |
| Ben izledim. Onları kilitlediler. | Open Subtitles | تتبعتهم، وقد حبسوهما |
| Beni kilitlediler. | Open Subtitles | احتجزوني خارجاً. |
| İnan bana, aramayı istedim, bizi hücreye kilitlediler. | Open Subtitles | صدّقيني، أردتُ فعل ذلك، لكنّهم حبسونا في زنزانة. |