"kilitlemek" - Translation from Turkish to Arabic

• تقفل
• نقفل
• غلق
• حبسها
• لحبسك
• حبسي

Yaramaz ve ahlaksız insanları kilitlemek için harika bir yer.
انه افضل مكان كي تقفل على فتاة عاهرة قذرة

Güvenlik başını asansörde kilitlemek?
و تقفل على مغفل الأمن في المصعد؟

Onları bir yere kilitlemek istiyoruz böylece buradan nasıl çıkacağımızı düşünebiliriz.
نريد أن نقفل عليهما بغرفة أخرى لحين نجد وسيلة للخروج من هنا حسنا

Geceleri seni odana kilitlemek zorunda mı kalacağız?
هل سيجب علينا أن نقفل عليكِ في غرفتكِ ليلاً؟

Yani anlaştık. Tek yapman gereken kapıları kilitlemek.
إذا، أنت موافقك كل ما يجب أن تفعله هو غلق الباب

Pençeleri kilitlemek yaygın bir taktiktir.
غلق المخالب هو تكتيك شائع.

Görünüşe göre tek çözüm onu bir yere kilitlemek.
حسنا، يبدو أن الطريقة الوحيدة لمنعها هي حبسها في المنزل

Bunun içinde. Kardeşim ve Lucien onu, seni ve kardeşlerini sonsuza dek kilitlemek için kullanmak istiyor.
أخي و(لوشيان) يودّان استخدامها لحبسك أنت وأخويك للأبد.

- Beni bu şekilde kilitlemek.
حبسي في مثل هذا

Dün gece kapımızı kilitlemek istedi.
بالأمس أرادت أن تقفل باب غرفتنا

bunu kilitlemek istermiyor musun ?
أتريد أن تقفل هذا؟

Eh, biz kendimize kapıları kilitlemek olamaz Hiçbir şey yapmadan sonuna kadar umut
حسناً، لايمكننا ان نقفل الأبواب على أنفسنا آملين أن ينتهي الأمر دون فعل أي شيء

Stepford'da kapıları kilitlemek zorunda bile değilsin.
فى ستبفورد مش حنحتاج حتى نقفل الباب.

Bu yüzden kapını kilitlemek zorundayız.
لهذا يجب ان نقفل بابك .من

Giles psikolojik yardım sayesinde onu kilitlemek zorunda kalmayacağımızı söyledi.
لا. "جايلز" يقول ربما لا يحتاجون إلى حبسها.

Bence Karanlık Charlie'yi bulup kilitlemek bir işe yaramaz.
ولا أظن أن العثور على (تشارلي) الشريرة و حبسها بعيدًا سوف تكون فكرة جيدة

Kardeşim ve Lucien onu, seni ve kardeşlerini sonsuza dek kilitlemek için kullanmak istiyor.
أخي و(لوشيان) يودّان استخدامها لحبسك أنت وأخويك للأبد.

Açıkçası Harold, beni böyle kilitlemek?
-بصراحة يا (هارولد)، حبسي هُنا؟