| Kokundan bilir. O kokuyu bir kilometre öteden bile duyar. | Open Subtitles | سوف يشم ذلك سوف يشم ذلك عليك على بعد ميل | 
| Orta yaşlı bir deliyi 2 kilometre öteden tanıyabilirim. | Open Subtitles | ابي انا استطيع التعرف على غريبي الاطوار من على بعد ميل | 
| Bir kilometre öteden bir adamı vurabildiğin doğru mu? | Open Subtitles | هل هذا صدق أنك يمكن أن تضرب رجل من على بعد ميل ؟ | 
| Ayrıca keskin nişancı tüfeğiyle 2.5 kilometre öteden öldürücü vuruş yapar. | Open Subtitles | وقالت انها هي القاتلة مع قناص بندقية من بعد ميل ونصف. | 
| Bir buçuk kilometre öteden duvarın arkasındaki bir adamı öldürebilir. | Open Subtitles | ويمكن أن تقتل رجلا من خلال الجدار من بعد ميل واحد. | 
| Bir kilometre öteden, lazer mikrofonunu tuttuğu ofis camından, ses titreşimlerini okuyabiliyor. | Open Subtitles | ميكروفون ليزر. يمكنك الإشارة به على نافذة مكتب من مسافة ميل. | 
| Zenginin kokusunu 1 kilometre öteden alır. | Open Subtitles | .إنها تشتمّ رائحة الرجل الثريّ من بُعد ميل أين ربّان السفينة ذاك الآن؟ | 
| Arama, olay yerinden 1,5 kilometre öteden yapıldı. | Open Subtitles | تلك المكالمة اجريت من هاتف عمومي على بعد ميل من مسرح الجريمة تقريبا | 
| Yok, yok, sen bir transseksüeli bir kilometre öteden tanıyabilecek bir adama benziyorsun. | Open Subtitles | لا, انت تبدو كرجل يعرف العاهرة المتحولة جنسياً من على بعد ميل | 
| Kış kamuflajımız bile yok. Ruslar bizi bin kilometre öteden görüp kuş gibi avlayacak. | Open Subtitles | لا نملك سترات الثلج, هم يستطيعوا التغلب علينا من على بعد ميل واحد | 
| Bir buçuk kilometre öteden ayırt edebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك رؤيتهم على بعد ميل من هنا، لقد كانت معركة غير متكافئة | 
| Soysuz bir kumarbazı bir kilometre öteden tanırım. | Open Subtitles | أستطيع أن أشم رائحة مقامر منحط من على بعد ميل | 
| Yoksa satıcılar onu 1 kilometre öteden farkederdi. | Open Subtitles | أولئك ll تجّار المخدّرات يَراه a مجيئ على بعد ميل. | 
| Sırıttığını bir kilometre öteden görebiliyorsun. | Open Subtitles | يمكنك رؤيته من بعد ميل | 
| - Kokuyu bir kilometre öteden alabiliyorum. | Open Subtitles | -يمكنني أن أشم ذلك من بعد ميل | 
| Ama Adilyn bir peri ve bir kilometre öteden kokusunu alabiliyorum. | Open Subtitles | لكن رائحة (آدلين) فواحة, وانّي استطيع ان اشمها من مسافة ميل. | 
| Alicia, ahengini bir kilometre öteden fark ederim. | Open Subtitles | أليشيا)، أستطيع التعرف) على نغمتك من مسافة ميل | 
| Kokunu 1.5 kilometre öteden alabiliyordum. | Open Subtitles | أستطيع شمّك على بُعد ميل |