| Bebeğime Kirklees Manastırı'nda yeni bir yuva buldu. | Open Subtitles | . (هو وجد منزل جيد لطفلى الرضيع ، فى دير (كيركليس |
| Çocuğu yetişmesi için Kirklees Manastırı'na götürüyor sanıyor. | Open Subtitles | . هى تعتقد (غيسبون) أخذ الطفل إلى دير (كيركليس) ، لكى يعيش هناك . أكره (غيسبون) أيضاً |
| Bildiğimiz Kirklees Abbey, kuzey kıyısında. | Open Subtitles | دير (كيركليس)، الوحيد الذي نعرفه على الضفة الشمالية |
| Kirklees'de değil ve sen, sen bana bir kilise buluyorsun hem de hemen! | Open Subtitles | إنه ليس في (كيركليس)، إذن أنتم أوجدوا لي الكنيسة وأوجدوها لي الآن |
| Sonra da güvende olacağı Kirklees'e götürecek. | Open Subtitles | . وبعد ذلك يأخذه إلى (كيركليس) في آمان |
| -Onu Kirklees'e götür | Open Subtitles | . (خذه إلى (كيركليس |
| Kirklees'i gösteriyor. | Open Subtitles | -إنه في (كيركليس) |
| Kirklees'in tersten gösterişi. | Open Subtitles | -إشارة الصّليب في (كيركليس). |
| - Kirklees Abbey? | Open Subtitles | -دير (كيركليس)؟ |
| Kirklees Abbey'ye! | Open Subtitles | إلى دير (كيركليس)! |
| Pekâla, Kirklees'e gidiyoruz. | Open Subtitles | حسنا، إلى (كيركليس) |
| - Kirklees Abbey dedin. | Open Subtitles | -دير (كيركليس)، قلتها |