| Frank Capra klasiği, bağımsızlığı ve adabı değerlendiriyor. | TED | قيم الاستقلال الكلاسيكية والإستقامة لفرانك كابرا |
| BET Büyük Güney klasiği için yeni parçamız kendi iki müzisyenimiz tarafından bestelendi. | Open Subtitles | مقطوعتنا في المسابقة الكلاسيكية تم تأليفها بواسطة إثنان منكم |
| İşte muhteşem bir İngiliz korku klasiği olan, Micheal Redgrave'in, | Open Subtitles | هناك واقعة في فيلم الرعب البريطاني الكلاسيكي |
| Şampanya rengi satenle kaplanmış "Solid Mahogany klasiği". | Open Subtitles | إنه من خشب الماهوجني الكلاسيكي مع بطانة من الستان |
| Görünüşe göre ona Yeni Papa diyecekler, John Paul'a tekabül eden Papa klasiği. | Open Subtitles | على ما يبدو انهم سوف يسمونه البابا جون بول مثل البابا كلاسيكي. |
| - O bir Blooper klasiği olacak. | Open Subtitles | هو سيكون مواقف حرجة كلاسيكية. أصبح بي لفّة. |
| Peşi sıra, 3 ya da 4 Ray Conniff klasiği çalacağım. | Open Subtitles | ثلاثة و ربما رابعة عودة الى كلاسيكيات راى كونيف |
| Başka söze gerek yok. İşte bir Akabela klasiği. | Open Subtitles | لذا بدون اي زيادة هاهي الاغنية الكلاسيكية |
| Bu klasiği hatırlarsınız, değil mi? | Open Subtitles | تتذكرون هذه اللحظة الكلاسيكية أليس كذلك؟ |
| The Muppets Show klasiği olan "Mahna Mahna"yı bir düşünün. | TED | قم بالتفكير بالدمى الكلاسيكية المتحركة "مانا مانا." |
| Kastettiğim, tüm zamanların klasiği başka bir "buraya gel" | TED | أقصد، القصة الكلاسيكية الخالدة "تعال هنا". |
| Charles Dickens' in ölümsüz Noel klasiği, | Open Subtitles | تشارلز ديكنز الخالد الكلاسيكية عيد الميلاد ، |
| Örneğin biraz önce gelen Smiths klasiği "Girlfriend in a Coma. " isteği gibi. | Open Subtitles | مثل، كان لدينا مجرد طلب ل 'الكلاسيكية: ' الحدادون. "صديقة في غيبوبة " |
| klasiği, pop kültürle birleştirmene bayılıyorum ama biz aslında Lady Alexander portreni görmeye geldik. | Open Subtitles | انا احب طريقة دمجك للبورتريه الكلاسيكي مع ثقافة البوب نحن اتينا لنرى تصوريك لبورتريه ليدي الكساندر. |
| "Paradise Regained, Martin Chuzzlewit... ya da Herman Melville'in ikili klasiği, Omoo ve Typee. " | Open Subtitles | "جنة مستعادة"، (مارتن شازلويت)، أو توأم (هيرمان ميلفيل) الكلاسيكي "أومو) و (تيبي))". |
| Merhametin gerçek sevgiye dönüştüğü an. Bir Dorian klasiği. | Open Subtitles | اللحظة التي تحولت فيها الشفقة إلى عاطفة صادقة (دوريان) الكلاسيكي |
| Çığır açan ve benim durumumda yarı otobiyografik olan bir Broadway klasiği söyleyeceğim. | Open Subtitles | سوف أمثل الحيوانات المنوية وفي خالتي عرض برودواي كلاسيكي يجمع بين السيرة الذاتية و الخيال |
| Bu bir doğu Hindistan klasiği, tatlım. | Open Subtitles | أنه طبق هندي شرقي كلاسيكي ، يا عزيزي. |
| Bu bir doğu Hindistan klasiği, tatlım. | Open Subtitles | أنه طبق هندي شرقي كلاسيكي ، يا عزيزي |
| Ve tebrik için de, sana bir Breadsticks klasiği getirdim; | Open Subtitles | : وللاحتفال لقد احضرت لك كلاسيكية بريدستيك |
| Elbette, Harvey klasiği. | Open Subtitles | هدّدَ بالإرتِكاب الحنث ليفوز عليه بالطبع،هذه عادة هارفي كلاسيكية |