| Acil operasyon için Lex'i hava yoluyla Metropolis'teki Davis kliniğine götürüyorum. | Open Subtitles | سوف أنقل ليكس جواً إلى عيادة ديفيس في ميتروبوليس لجراحة مستعجلة | 
| Buraya gelişimden birkaç gün sonra çok bariz bir şekilde hatırlıyorum; beslenme kliniğine gitmiştim. | TED | وأتذكر بوضوح أنه بعد بضعة أيام من وصولي، ذهبت إلى عيادة تغذية. | 
| Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde hamile bir kadın düşünün. Kontrole gitmek için en yakın doğum kliniğine 17 saat yürümek zorunda. | TED | تخيلوا امرأة حامل في جمهورية الكونغو الديمقراطية، تضطر للمشي 17 ساعة لأقرب عيادة ما قبل الولادة ريفية للحصول على فحوصات. | 
| Doğurganlık kliniğine gittim. Paranın birazını harcadım. | Open Subtitles | ذهبتُ لعيادة الخصوبة، وأنفقتُ جزءاً من المال | 
| Hep aynı şeyler. Psikiyatri kliniğine gidecekmişim. | Open Subtitles | كالسابق, كالسابق يجب علي الذهاب إلى العيادة النفسية | 
| Amerika'ya dönünce seni öfke kontrol kliniğine yazdıralım. | Open Subtitles | عندما نعود الى مدينتنا سنقوم بتشخيص حالتك في إحدى عيادات التحكم بالغضب | 
| En sonunda evsizler sağlık kliniğine gönderildim. | TED | وفي نهاية المطاف أشار لي أحدهم الى عيادة المشردين. | 
| Yakında Londra yakınlarındaki iyileştirme kliniğine götürülecek. | Open Subtitles | قريباً سَيُنتَقلُ إلي عيادة نقاهة بالقُرْب لندن. | 
| Bir gençleştirme kliniğine gittim ve tüm vücudumu elden geçirttim. | Open Subtitles | فلقد ذهبت إلى عيادة تجميل وأجريت بعض التعديلات الطبيعية. | 
| Bir üreme kliniğine git sperm miktarını kontrol ettir. | Open Subtitles | اقصد عيادة خصوبة واكشف على رصيدك المنوي. | 
| Mesela, ben çok kullanırım... siz bir kürtaj kliniğine veya... anti kürtaj kliniğine yazılımı kullanma diyemezsiniz. | Open Subtitles | والمثال الذي استعمله دائما انه لايمكنك ايقاف عيادة الاجهاض او اي مناوىء للاجهاض من استخدام البرمجية | 
| BasketbaII manyakları Jordan'ın basketball kliniğine gidiyor. | Open Subtitles | محبّى كرة السلّة يرتادون عيادة مايكل جوردن | 
| Açık uçuk bir mor tonu gözü yormaz. Göz kliniğine uygun olur. | Open Subtitles | اللون الأرجواني مريح للعيون في عيادة العيون | 
| İşten sonra üreme kliniğine gidebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نذهب إلى عيادة العقم بعد انتهاء العمل | 
| Ve şimdi ben de test yaptırmak zorundayım, ki bu da aşağıda ki ücretsiz okul kliniğine gitmem, ve yüzümde bu lekeyle bekleme odasında oturmam demek. | Open Subtitles | لديك كلاميديا و الآن يجب أن أذهب للفحص الذي يعني بأنه يجب أن أذهب لعيادة الحرم المجانية | 
| Annen yaşayan ölülerin kliniğine falan mı gitti? | Open Subtitles | هل ذهبت أمك لعيادة إنجاب خاصة بأناس لا يموتون؟ | 
| Geçen hafta bir HIV kliniğine gitmiş. | Open Subtitles | ذهب لعيادة نقص مناعة الأسبوع الماضي | 
| Aile sağlığı kliniğine gitmek istiyor. | Open Subtitles | أرادت الذهاب إلى العيادة الصحية العائلية | 
| Aile sağlığı kliniğine gitmek istiyor. | Open Subtitles | أرادت الذهاب إلى العيادة الصحية العائلية أرادت حبوب منع الحمل. | 
| Yumurtalarını üreme kliniğine satabilirsin, ya da o sakalını Gülünç Ötesi Müzesine satarsın. | Open Subtitles | لربّما يمكنك بيع خصيتيك إلى عيادات الخصوبة, أو.. بيع تلك اللحية خاصّتك لمتحف السخافة | 
| Öyleyse daha sonra senin kliniğine gelirim | Open Subtitles | حسناً لماذا لا آتي إلى عيادتك لاحقاً. | 
| Her gün derslerim bitince onun kliniğine giderdim. | TED | كل يوم، كنت أذهب إلى عيادته بعد انتهاء دروسي. |