| Karşılığında tek istediğim... - ...klonları ortadan kaldırmanız. | Open Subtitles | كل ما أسئله بالمقابل أن تقوموا بتصفية المستنسخين |
| Onun tüm klonları çevirip buraya getirmemizi istemesinin sebebi buydu. | Open Subtitles | لهذا هو إحتاجنا للخروج بالأنحاء خلف المستنسخين |
| Bütün o klonları kontrol etmek çok büyük bir fiziksel güç gerektirmeli. | Open Subtitles | التحكم في كل هذه النسخ لابد أن يستهلك كمية هائلة من القوة |
| O klonları davet ettiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | تعرفين، أنا لا أستطيع أن أصدق أنك تشجعين تلك النسخ |
| Fark ediyorum ki... tüm bu klonları içeri sokmak için ne kadar ileri gidebileceğimizi bilmiyorsun | Open Subtitles | أدركت أنك لا تعرف إلى أي مدىً سننحدر لجلب هؤلاء المستنسخات |
| - klonları burada tutuyorsunuz yani. | Open Subtitles | -إذاً، هنا حيث تبقون المستنسخات |
| Patlamada klonlar öldü, savaş gemilerinde, sivillerle birlikte bakım klonları da çalışıyor. | Open Subtitles | مستنسخين الصيانة الذين يعملوا فى المقاتلات كالمدنين |
| Demek burası da klonları tuttuğunuz yer. | Open Subtitles | أوه، لذلك هذا هو المكان الذي تحافظ على الحيوانات المستنسخة. |
| DYAD dişi klonları üretirken ordu da erkekleri üretti. | Open Subtitles | بينما تولت "دياد" حمل المستسخات الإناث، تولى الجيش حمل الذكور. |
| Bütün yeni klonları, akli dengelerinin ve genel fiziksel sağlıklarının yerinde olup olmadığını kontrol için testlere tabi tutmak standart bir prosedürdür. | Open Subtitles | إنها اجراءات قياسية أن يتم اختبار جميع المستنسخين الجدد للتأكد من الاستجابة الذهنية والصحّة الجسمانية العامة |
| Ahsoka, sen ve prens malzemeyle gidin, klonları da alın. | Open Subtitles | اسوكا , انتى والامير اذهبا مع كيت وخذي المستنسخين |
| Dinle, dolaptan dışarı çıkmıyor birkaç klonları var. | Open Subtitles | لدي بعض المستنسخين لا يخرجون من الخزانة, علي الذهاب لإحضارهم |
| - ELDE EDİLDİ Eğer klonları kullanabilseydim, tabii ki yapardım. | Open Subtitles | لو كان بإمكاني إستخدام المستنسخين طبعاً كنت سأفعل |
| Madem hayattan bahsediyoruz, klonları göstereyim. | Open Subtitles | والكلام عن الحياة وضعته فى المستنسخين |
| Laboratuvarına ise Gelişim Evi ismini verdi ve klonları ile hayvanlarla yaptığı sayısız deney sonucunda yeni türler oluşturdu. | Open Subtitles | قام بتسمية مختبره "منزل التطور و قام بإنشاء عدة اختبارات على الحيوانات لخلق أجناس جدد بمساعدة المستنسخين |
| klonları yok edip Jinton'la dikkatimi dağıttığınızı mı düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعتقد أنك قضيت على النسخ وشتت إنتباهي بأسلوب الجزيئات ؟ |
| Dışarıda Japon bir kız elinde kılıçla klonları tek başına hallediyor. | Open Subtitles | هناك فتاة يابانية تحمل سيفًا وتتعامل مع كافة النسخ وحدها |
| Yardıma ihtiyacım var. Hemen klonları çıkart ! | Open Subtitles | احتاج التعزيزات ايقظ النسخ اللعينة الآن |
| klonları senin için takip etti. | Open Subtitles | تتبعت المستنسخات لصالحكِ. |
| Onlar, başka bir boyutun geleceğinden gelmiş şeytani uzaylı ruhlarının ele geçirdiği, alternatif evrenin klonları! | Open Subtitles | إنهم مستنسخين في واقع مستبدل مسيطر عليهم من قبل أروح فضائية شيطانية قادمة من أحد الأبعاد في المستقبل |
| Bir devlet teşkilatının klonları falanlar sanırım. | Open Subtitles | كانوا مثل عملاء مستنسخين لدى الحكومة، أعتقد ذلك |
| DYAD dişi klonları üretirken ordu da erkekleri üretti. | Open Subtitles | بينما تولت "دياد" حمل المستسخات الإناث، تولى الجيش حمل الذكور. |