| Akıl hastaları koğuşunda, giriş kapısının içine ve dışına birer adam. | Open Subtitles | في الجناح المزعج رجل في الداخل قرب باب الدخول ورجل في الخارج |
| Ward hapishanenin yeni koğuşunda bizim için bir organizasyon yapacak. | Open Subtitles | المدير سيجعلنا نقيم الحفل في الجناح الجديد للسجن |
| Sana yegane tavsiyem yüzüne gözüne bulaştırırsan kendini psikiyatri koğuşunda bulursun. | Open Subtitles | نصيحتي الوحيدة , أذا قمت بأي خطأ سيلقون بك في الجناح النفسي. |
| Şu gey koğuşunda her ayın ikinci pazar günü bir şarkı müsameresi yapılırdı. | Open Subtitles | في جناح المنحرفين كنا نقيم حفلة غناء مرة في الشهر، ثاني يوم أحد |
| Kendimi hayatımın büyük bir bölümünü bir hastanenin arka koğuşunda geçirmiş olarak bulabilirdim ama hayatım o şekilde ilerlemedi. | TED | وربما انتهى بي الأمر بقضاء معظم حياتي في جناح الخلفي للمستشفى، لكن حياتي لم تتحول هكذا. |
| Penelope, tımarhanenin kadın koğuşunda kaç hasta varmış? | Open Subtitles | بينلوبي كم مريضة كانت متواجدة في عنبر النساء في المصح؟ |
| Eline geçen tek şey psikiyatri koğuşunda müebbet olur. | Open Subtitles | كل ما هو يحصلوا لكم هو حكما بالسجن مدى الحياة في الجناح النفسى |
| Zamanının çoğunu psikoloji koğuşunda geçirmiş. | Open Subtitles | أمضت الكثير من الوقت في الجناح النفسي هنا. |
| Psikiyatri koğuşunda kalmış. | Open Subtitles | امضى بعض الوقت فى الجناح النفسى |
| B koğuşunda olmadığına eminim. Bu durumda geriye C koğuşu kalıyor. | Open Subtitles | "متأكدٌ تماماً أنّه ليس في الجناح "ب "هذا يترك الخيار للجناح "ج |
| Çünkü, az önce C koğuşunda 24 kişi olduğunu söylediğinizi duydum. | Open Subtitles | لأنّي أعتقد أنّني سمعتك تقول "بأنّ هناك 24 مريضاً في الجناح "ج |
| A koğuşunda değilse tek bir yer kalıyor. | Open Subtitles | "إن لم يكن في الجناح "أ ثمة مكان واحد يمكن أن يكون فيه |
| Görünüşe bakılırsa dün C koğuşunda kimliği belirlenemeyen biri varmış. | Open Subtitles | - أجل - على ما يبدو أنّ هناك شخص مجهول في الجناح "ج" بالأمس |
| Joe ile 13 yıl önce Londra'da Wormwood Scrubs yüksek güvenlikli hapishanesinin müebbet koğuşunda tanıştım. | TED | وقد قابلته قبل 13 عاماً في جناح المحكوم عليهم مدى الحياة في سجن وورم وود سكربس ذو الحراسة المشددة في لندن |
| Mezuniyetten beri kronik hastalar koğuşunda. | Open Subtitles | لقد كان في جناح الأمراض المزمنة منذ التخرج |
| Eminim hastane koğuşunda yardımınıza ihtiyaç duyarlar. | Open Subtitles | أُراهِن أنهُم سيستفيدونَ من بعض المُساعدَة في جناح المشفى |
| Çoğu hastamızın tedavileri burada erkekler koğuşunda olmakta. | Open Subtitles | معظم مرضانا يتلقون علاجهم هنا في عنبر الرجال |
| O zamanlar idam koğuşunda değildi. | Open Subtitles | لَم يَكُن يَعمَل في وَحدَة الإعدام حينَها |
| Estetik Ana bundan böyle psikiyatri koğuşunda "Ayna, Ayna" oynayacak gibi. | Open Subtitles | ستكون في المصح من الآن وصاعداً |
| Ninja bebek. Çocuklar koğuşunda buldum. | Open Subtitles | إنه دمية النينجا لقد وجدته في ردهة الأطفال |
| Bundan sonra, koğuşunda çalışacaksın. | Open Subtitles | منَ الآن و صاعداً، ستتدرَّب في زنزانتِك |