"koştu" - Translation from Turkish to Arabic

    • ركض
        
    • جرى
        
    • ركضت
        
    • يركض
        
    • وجرى
        
    • وركض
        
    • جرت
        
    • هرع
        
    • هرعت
        
    • راكضاً
        
    • ركضوا
        
    • وركضت
        
    • مسرعًا
        
    • اندفع
        
    • ركضَ
        
    İçlerinden en yaramaz olanı Peter doğruca Bay McGregor'un bahçesine koştu. Open Subtitles بيتر , كان مشاغب جدا ركض مباشرة الى مزرعة السيد مكجرجرس
    Bu arkadaş bana doğru koştu ve ne zaman çalacağımı sordu. TED هذا الرجل ركض علي وسألني متى ألقيت محادثة.
    Muhtemelen şapkamdaki kırmızı şeridi anımsayan genç bir adam bulunduğum tanka doğru koştu. Open Subtitles وقابلنى شاب اعتقد أنه تذكر الشريط الأحمر على قبعتى لقد جرى هذا الشاب صوب الدبابة التى استقلها
    Bir dakika sonra bebeği canlandıramadığında bebek maskesini almaya koştu ve bir başkası vakumu almaya gitti. TED وبعد دقيقة، حين لم ينشط ذلك الطفلة، ركضت لجلب قناع الطفل و الآخرى ركضت لجلب الشفاطة.
    Kapıya doğru koştu, açtı ve çocuğun merdivenlerden dışarı kaçışını gördü. Open Subtitles ركض إلى الباب، فتحه، رأى الابن يركض عبر السلالم ويخرج من البيت
    Sanırım patlamayı duydu ve ne olduğunu görmek için içeri koştu. Open Subtitles أفترض أنه سمع الانفجار وجرى لرؤية ما حدث
    İskele güvertesinden bir tazı gibi karısının kamarasına koştu. Open Subtitles وركض مثل الأرنب وحيدا على سطح السفينة ثم دخل مقصورة زوجته
    Sonra, o, parayı saklamak için koştu, Zachary de onu öldürdü. Open Subtitles ثم ركض أسفل التل لإخفاء تلك الأموال و قام "زاخاري" بقتله.
    İntikam almanın doğal tepkisiyle deliler gibi koştu istasyona... hızlı daha hızlı, durup dinlenmeden. Open Subtitles ممتلئ بالغريزة الطبيعية الإنتقام ، ركض كالمجنون نحو المحطة اسرع واسرع
    Ona durması için bağırdım ama beni önemsemedi kapıya doğru koştu kaçmayı umuyordu. Open Subtitles طلبت منه التوقف لكنه لم يرعنى أى أهتمام لكنه ركض نحو الباب
    Küçük Jerry buradan Newman'ın dairesine 30 saniyenin altında koştu. Open Subtitles ركض جيري الصغير من هنا إلى شقة نيومان في أقل من نصف دقيقة.
    Bu merdivene ulaştı, ve sonra onlar onu vurmadan önce tren boyunca koştu. Open Subtitles هو صعد على هذا السلم و بعدها جرى الى مؤخره القطار قبل ان يطلقوا النار عليه
    Ve sonra Billy Hutchinson 10 yard çizgisinde atılan pası ustalıkla yakaladı ve bir kaleden diğerine sayı kazanmak için koştu. Open Subtitles عندها سرق "بيلى هاتشنسون" تمريرة عند خط الـ10 ياردة جرى بالكرة كل المسافة حتى أحرز نقطة كان يجب أن تراه ،أبى
    Ona yürü dedim ama o kesin koştu. Open Subtitles ذلك ما فعلته رغم أني أخبرتها أن تمشي وهي ركضت
    Peggy O'Dell tekerlikli sandalyeye mahkumdu ama o kamyonunun önüne koştu. Open Subtitles بيجي اوديل ربطت في كرسي معوقين لكنها ركضت امام شاحنة
    Arkasını tuta tuta yalağa doğru koştu ve içine oturdu. Open Subtitles امسك مؤخرته واخذ يركض نحو حوض الماء فجلس فيه
    Kahrolası gemiden atladı, şuraya koştu ve orospu çocuğu adama dönüştü. Open Subtitles ابن العينة قفذ فى القارب وجرى من هناك وابن اللعينة تحول الى رجل بعد ذلك
    Ağaçların arasından birisi fırlayıp, üstüme doğru koştu... ben de panikledim. Open Subtitles قفز علي أحد من الأشجار وركض باتجاهي فلذا أصابني الهلع
    Biz kurşun deliğini incelerken bıçağı aldı, mutfağa koştu ve aşçıya sapladı. Open Subtitles عندماكنانختبرمكانالطلقة، أخذت الخنجر و جرت إلى المطبخ
    1881’de doktor William Halsted, doğumdan sonra iç kanama yaşayan kız kardeşi Minnie’nin yardımına koştu. TED في عام 1881، هرع الطبيب ويليم هلستد لنجدةِ شقيقتِه ميني، التي كانت تنزف عقب الولادة.
    Hamile kaldı, doğum yapmak için çalılıkların arasında koştu. ama, vücudu henüz yeterince gelişmemişti, ve doğum yapamadı. TED عندما حملت، هرعت للأحراش لتنجب طفلها، ولكن، تعلمون جسدها كان غير ناضج، وانتهى بها الأمر أن تعسرت ولادتها.
    Birden çıktı, birden arabanın önüne koştu. Göremedim. Open Subtitles لقد ظهر فجأةً راكضاً نحو السيارة، لم أره
    Alex ve David, tepeden aşağı doğru koştu. Ben ise çaprazlama açıda koştum. Open Subtitles أليكس و دايفيد ركضوا لأسفل التل وانا إختبئت في ركن
    "En sonunda özgür olmanın verdiği sevinçle, Dorothy koştu..." Open Subtitles لأن تكون حراً على الأقل فيما تفعله" "وركضت "دورثى"
    Sorgulamaya başlamıştı ama üzerine yalandan hapşurdum ve duşa koştu. Open Subtitles كان قد بدأ بالتشكيك بالأمر ولكني عندها زيفت عطستي عليه وذهب مسرعًا ليستحم
    Sağ kanatta gerçekten kendi ölümüne koştu! Open Subtitles لقد اندفع نحو موته على ! الجهة اليُمنى من التشكيلة
    Geçen kasımda New York'u 3 saatte mi ne koştu. Open Subtitles ركضَ حول مدينة نيويورك في نوفمبر الماضي في، كم، ثلاث ساعات؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more