| Diğerleri her iki tarafta koşuyor ki tavşan yön değiştiremesin. | Open Subtitles | بينما يجري الآخرون على الجانبين حتى لا يغيّر الأرنب مساره |
| Hala insanların ölçümüne göre saatte 300 mil koşuyor. | TED | بل استمر يجري 300 ميل في الساعة بالمعدل الإنساني |
| Yoldaş teğmen, birinci bölük hafif ekipmanla koşuyor ama. | Open Subtitles | أيها الرفيق الملازم، كيف يعقل أن تركض الوحدة الأولى بمعداتٍ خفيفة؟ |
| O evin bir orasıne bir burasına koşuyor hem hızlı hemde çubuğu düz bir şekilde çıkarmaya çalışıyor. | Open Subtitles | اتها تركض في المنزل باقصى سرعه ممكنه والعصاه بشكل عامودي في فمها |
| Yarı çıplak herif dışarı koşuyor ve ben ücretimi alamıyorum. | Open Subtitles | الرجل النصف عارى يجرى و انا لا احصل على اجرتى |
| Ağaçların arasından çıkan altı goblin, hançerlerini çekmiş size doğru koşuyor. | Open Subtitles | هناك 6 عفاريت تجري بإتجاهكم قادمين من الغابة و مسلحين بالخناجر |
| Çünkü insanlar biri koku bombası atmış gibi çıkışa koşuyor. | Open Subtitles | كلا يبدو أن الناس يركضون للخروج وكأن شخص ما بدأ قنبلة نتنة |
| Aldatmaca yaptı! Top hala Falco'da. Topu aldı, koşuyor. | Open Subtitles | انها مزيفة, فالكو ما زال يحتفظ بها انه يجري بها |
| Biri sırıklara koşuyor ve topu atıyor. | Open Subtitles | احدهم يجري ناحيه الثلاث عصي و يقذف الكره |
| Bütün birimlerin dikkatine. Yarı çıplak bir adam terminalde başıboş halde koşuyor. | Open Subtitles | نداء لجميع الوحدات، رجل شبه عاري يجري في المحطة |
| Başka işler peşinde koşuyor ama ...eminim kalbi hala bu işlerdedir. | Open Subtitles | لعلّه يجري مع كلاب الصّيد لكني أراهن أن قلبه مازال مع الثعالب |
| 20 yaşında. Oyuncak gibi. Hala sette koşuyor. | Open Subtitles | إنها في العشرين ومثل الجرو تركض جيئة وذهاباَ |
| YaşIı bir kadın otobüsün arkasından koşuyor. Neden durmuyorsun? | Open Subtitles | الحجية تركض ورة الباص آني مو جاي اكلك اوكف اوكف |
| Hayır, o ben değilim. Jo yapıyor. Uykusunda koşuyor. | Open Subtitles | هذا كان جو انها تركض خلال نومها الكلاب لديها أحلام الكلب |
| Karibu botlarla koşuyor, bizden kurtulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | انه يجرى وسط الايل محاولا ان يخفى اثره عنا |
| Yeni contaları taktığımdan beri kuş gibi koşuyor. | Open Subtitles | و هي تجري مثل الطير منذ أن وضعت عدادات الغاز |
| Herkes koşuyor, zıplıyor, hiç bir kural olmadan yüzüyor. | Open Subtitles | الجميع يركضون , يقفزون , و يسبحون بدون نظام لقد كان هذا النقيض من المرح |
| Jerod House pası aldı ve koşuyor. | Open Subtitles | جيرود هاوس سوف يستلم الكرة وهاهو ينطلق للملعب وهاهو يخترق ونور النهار أمامه |
| Dörtnala koşuyor. Siyah, beyaz, iyi ve kötü atlar! | Open Subtitles | هم كانوا يجرون الخيول السيئة والجيّدة والبيضاء والسوداء |
| koşuyor muydun? | Open Subtitles | هل كنتى تركضين ؟ |
| Senin koca Amerikan aygırın nefes nefese kalıp yere yıkıldığında benim beyaz Appaloosa'm hâlâ dörtnala koşuyor olacak. | Open Subtitles | حصاني الأبيض سيظل قادراً على الركض عندما تنقطع أنفاس حصانك الأمريكي. |
| Tören ateşini yakma onuru verilen, son koşucu, yedi gün önce başlayan maratonun son ayağını koşuyor. | Open Subtitles | الشخص الذى سيأخذ الشرف العظيم بإشعال الشعلة الرسمية أخر قدم تجرى فى الماراثون الذى بدأ منذ 7 أيام |
| Bir sürü hayır işi yapıyor, maratonu 3:24'te koşuyor ve kendi helikopterini kullanıyor. | Open Subtitles | يقوم بالكثير من الأعمال الخيرية، ويركض المرثون خلال 3: 24، ويقود هيلوكبتره الخاص. |
| O durmadan koşuyor, ben de durmadan konuşuyorum. | Open Subtitles | تعلم , أنه لا يستطيع التوقف عن الجري حول المكان وأنا لا استطيع التوقف عن الكلام |
| Senin damızlık yere yığıldığında benim küçük atım hala koşuyor olacak. | Open Subtitles | هذا الفلاح الصغير سيستمر بالجري في الوقت الذي ستشيخ به وتنهار |
| Umarım nereye gittiğini biliyorsundur çünkü o duman şey bizden çok daha hızlı koşuyor. | Open Subtitles | أرجو أنّكَ تعرفُ وجهتَكَ لأنّ ذاك الدخان يركضُ أسرع بكثيرٍ منّا |
| Bazıları Aşağı kasabadaki patlamalar hakkında naralaratarak Beverly Grand lobyyde koşuyor. | Open Subtitles | جاء رجلا مسرعا داخل الردهه من بيفرلي العظيم, يصرخ بشأن الإنفجار في وسط المدينة |