| Bir kişi para alıyor ama koca bir orkestra çalıyor. | Open Subtitles | أدفع لشخص واحد ، وسيكون لدي مجموعة كاملة من المرياتشي |
| Bir saat içinde Ivan isimli koca bir adam kapıya dayandı. | Open Subtitles | وفي خلال ساعه, شخصا ضخم روسي كان واقف على عتبة بابي |
| "Ben senin yaşlarındayken güzel kızım yılbaşı arifelerinde, 3 büyük dini bayram için ateşe koca bir kütük atardık." | Open Subtitles | عندما كنت صغيرا مثلك، أنا وفتاتي الصغيرة، في ليلة عيد الميلاد، كنا نضع كمية كبيرة من الحطب، من أجل ثلاث إحتفالات دينية، |
| 10 dakikadır koca bir iğneyle damardan çekiyordu. Tam bir keş. | Open Subtitles | كان يحقن نفسه لعشر دقائق بحقنة ضخمة يا له من مدمن |
| Ayrıca uyumadan önce koca bir kâse dut yemeyi severim. | Open Subtitles | أيضاً,أحب أن آكل وعاء كبير من التوت قبل أن أنام |
| Arkaya gidin dediğinde gidin. Ben de size koca bir öpücük vereyim! | Open Subtitles | عودى للخلف يا عزيزتى . وسوف امنحك قبله كبيره |
| Yapabilseydim, onu bulmak için koca bir ekip adam kiralardım. | Open Subtitles | لو إستطتعت لأجرت فريق كامل من المحققين ليجدوها |
| Benim küçük kız bir keresinde koca bir kova oyun hamuru yemişti. | Open Subtitles | أؤكد لك، أكلت ابنتي الصغيرة ذات مرّة علبة كاملة من عجينة اللعب |
| Liseden sonra koca bir ömür var. Dilediğim herkes olabilirim. | Open Subtitles | هناك حياة كاملة بعد الثانوية يمكنني أن أكون من أريده |
| koca bir seneyi o suçlularla, haydutlarla, katillerle onlardan biriymişsin gibi geçirmek. | Open Subtitles | والعيش لسنة كاملة مع هؤلاء المجرمين، اللصوص والقتلة، متظاهراً بأنك واحداً منهم، |
| Başkan'ın bu şehri yakıp yıkıp koca bir klozete atarak sifonu çekmesi gerek. | Open Subtitles | يجب على الرئيس إحراق هذه المدينة أو يتخلص منها بوضعها في مرحاض ضخم |
| Diğer bir deyişle, evrenimizin merkezinde koca bir fil olabilmesi opsiyonunu açık bırakmak istiyoruz. | TED | بكلام آخر، نحن نرغب في جعل الخيار متاحًا لإمكانية وجود فيل ضخم في مركز مجرتنا. |
| İşte benim bugün başlıklarda gördüğüm de koca bir gri gergedan, yepyeni, son derece olası bir ekonomik kriz. | TED | لذا ما أراه في العناوين الرئيسية هو وحيد قرن رمادي ضخم آخر، وأزمة اقتصادية متوقعة جديدة. |
| koca bir fıçı benzin aldılar, ve beni yere yatırdılar. | Open Subtitles | أخذوا علبة كبيرة من البنزين، وجعلوا لي على الاستلقاء على الأرض. |
| - koca bir gemi gibi. - Kızıma büyük bir içki hazırla. | Open Subtitles | ياله من منظر ـ اعطها كمية كبيرة من الجاز |
| Güzel, o zaman bunların tümü sadece koca bir zaman kaybı. | Open Subtitles | جيد ، إذاً هذا كله مضيعة ضخمة للوقت بشكل لا يصدّق. |
| Belki kapüşonlu koca bir kız gelip paylaştığınız şeyi hissettiğini söyleyecektir. | TED | وربما ستوجد فتاة ضخمة كتلك التي كانت في هودي سوف تجد بينها وبينك الكثير من الامور المشتركة |
| Her günün sonunda, hepimizin paylaştığı koca bir kase çorba yapardım. Her gece geç saate kadar çalışırdık. | TED | في نهاية كل يوم ,أقوم بعمل وعاء كبير من الحساء نتشاركه جميعنا. عملن جيداً في كل ليلة |
| Onu gördüğümde ona koca bir öpücük vereceğim. | Open Subtitles | وأنا أدين لهذا الولد بقبله كبيره عندما أراه |
| Çünkü altlarında birbiriyle etkileşim içinde olan koca bir sisteme ihtiyaç duyarlar. | Open Subtitles | لأنهم يحتاجون، أن يحدث تحته نظام كامل من التفاعلات. |
| Japonlar gemide koca bir delik açmış ama büyük silahlar hala iyi efendim. | Open Subtitles | تسبب اليابانيون بفتحة كبيرة في المقدمة لكن لم تصب الأسلحة الكبيرة بضرر سيدي |
| Politika sadece koca bir göt patlaması. | Open Subtitles | السياسة مجرد مجموعة واحدة كبيرة لأستنزاف المؤخرة |
| Bir boru hattı geçirilebilsin diye koca bir köyün katledilmesine izin verdin. | Open Subtitles | لقد قررت محو قريه باكملها عن بكره ابيها لاجل خط انابيب بترول لعين يمر بها |
| Sivil giyimlisin ve önünde koca bir gece var. | Open Subtitles | أنت ترتدى ملابس مدنية و أمامك الليل بطوله |
| Sen benim için koca bir sevgi etsin. | Open Subtitles | أنت ليس أقل لي من كومة كبيرة من الحب اللحوم. |
| Bana kalırsa yatmaktan vücudunuzda koca bir yara çıkana kadar nemli çarşaflarda yatabilirsiniz. | Open Subtitles | بقدر معرفتي، ستظل مستلقيًا في ملاءاتك المتعرّقة إلى أن تُصاب بقرحة فراشٍ عملاقة |
| Şimdi de her gün güneş doğarken koca bir bardak kereviz suyu içiyorum ve ardından 90 dakika boyunca yoga yapıyorum. | TED | والآن، ومع شروق كل شمس، أشرب كوبًا كبيرًا من عصير الكرفس، وأتبع هذا بممارسة اليوغا لمدة 90 دقيقة. |
| Böylece köpeği Max'ı çağırmış eline kırmızı bir iplik almış ve kafasına koca bir boynuz bağlamış. | Open Subtitles | ولقد أخذ بعض الخيوط الحمر وربط قرن كبير على قمة رأسه |