| Orda bir "mongrel Koi"var. Tüm havuz balıkları içinde en tehlikelisidir. | Open Subtitles | هنالك سمكة مونكلر كوي الخطرة انها من اكثر الاسماك الهجينة المتوحشة |
| Yani Bayan Koi'ye göre bankaya gitti, güvenli kasadan parayı aldı. | Open Subtitles | لذلك، وفقا للسيدة كوي ذهبت إلى البنك أخذت النقود من الصندوق |
| Balığım orada kaldı! - Farkındayım. "Inashiki Koi" cinsi. | Open Subtitles | ــ اعرف ، إنها من نوع شيناشيكي كوي ــ كيف عرفت ذلك ؟ |
| Koi Mil Gaya'nın Jadoo dili mi bu, hangi dilde konuşuyorsun? | Open Subtitles | Jadoo من "كوي ميل غايا '. أي لغة أنت تتحدث في؟ |
| Peki küçük Koi taşakları donduğu zaman ne olacak? | Open Subtitles | فما الذي يحدث في فصل الشتاء عندما أنها تجمد المكسرات كوي صغيرة قبالة؟ |
| Tüm gün Koi balığını sürüp babamızla oradan oraya uçmak senin için zor olmuş olsa gerek. | Open Subtitles | , لابد أنه كان حقا شاق عليك , الطيران حول العالم مع أبي ركوب سمك الفيل كوي طوال اليوم |
| Anladığıma göre Amos Koi adında bir cesediniz var. | Open Subtitles | أنا أتفهمك لديك دييونيوم هناك من جانب اسم اموس كوي |
| Bu akşam, damak zevkiniz için sizlere kurutulmuş Vahşi Kyoshi Fil Koi'si hazırladım zencefil yedirilmiş börülce filizi ve hibisküs kökü salatası eşliğinde. | Open Subtitles | الليلة، لمتعة الطعام الخاصة بك، أنا أقدم فيل كوي كوشي البري مشوياً خلطت مع الزنجبيل و البازلاء |
| Tamam, belki de Koi, patronlarına yanlış yaptı. | Open Subtitles | حسنا، اذن ربما كوي ظلم رؤسائه. |
| Depodaki kurbanın Amos Koi olduğunu tespit ettikten sonra onun evine gittik. | Open Subtitles | عندما حددنا المستودع الذي وجدنا فيه الضحيه (عاموس كوي) ذهبنا إلى منزله |
| Koi! Duydum ki fillerin asil olup olmadıklarını kontrol edeceklermiş. | Open Subtitles | (كوي) لقد سمعت بأنّهم ذاهبون لفحص الفيلة من أجل المركز الملكي |
| Ve bisikletleriyle gidip Thompson Koi Gölü'nden balık tuttukları zamanları hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | أتذكر عندما سحبوهم لركوب دراجاتهم في بركة (طومسون كوي)؟ |
| Eğer "hakiu"nun, Koi balığından yapılan yeni bir suşi çeşidi olduğunu söyleyecekseniz, cevap yanlış. | Open Subtitles | وإن أخبرتني بأن الـ"هايكو" لفة السوشي الجديدة عند (كوي)، حسنا، سيكون ذلك غير صحيح |
| Size Koi havuzu yapıyorum. | Open Subtitles | بناء رفاق بركة كوي. |
| Koi balığının bulunduğu havuza düştü. | Open Subtitles | الألغام سقطت في بركة كوي. |
| Bazı insanlar Barnack Road'daki bahçe dükkanında alabilecekleri tek çeşit Koi Sazanı olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | يعتقد الكثير من الناس هناك نوع واحد من (كوي) فحسب يمكنه أن ينتقد الصفقه في محل بيع لوازم الحدائق (على طريق (بارناك |
| Koi Kuzey sahillerinde. | Open Subtitles | "كوي" على الساحل الشمالي |
| Aa, dişi bir Koi balığı. Ne güzel! | Open Subtitles | سمك " كوي " أنثوي جميل |
| Peki ya bizi Koi balığı sürmek için bizi Kyoshi Adası'na götürdüğü zaman? | Open Subtitles | ماذا عن المرة التي أخذنا بها إلى جزيرة كيوشي لركوب سمك الفيل كوي ؟ (سمك الفيل-كوي \ هو حيوان مائي هائل الحجم وزاهي الألوان يعتبر مصدر لحم ودهن وزيت للجزيرة كيوشي) |
| - Koi balıklarını kontrol etmem lazım. | Open Subtitles | -مفترض أن أتفقد - كوي " " |