| Şimdi üç kaptan da kokpitin dışında ve kapı açılmıyor. | Open Subtitles | الآن جميع الكباتنة خارج قمرة القيادة والباب لا مغلق أيضاً |
| Bu tip kazalarda genellikle kokpitin arkasında oturan yolcuların hayatta kalma şansları daha fazladır. | Open Subtitles | في العموم الطيار والركاب يجلسون في قمرة القيادة بهذه الحياة فرصة نجاتهم أكبر |
| Beni kokpite taşıdılar. Beni kanatta kaydırarak, kokpitin içine yerleştirebildiler. | TED | رفعاني لقمرة القيادة. كان عليهما زحلقتي على الجناح ، لوضعي في القمرة. |
| kokpitin üst katta olduğunu sen de bilmiyordun. | Open Subtitles | حتّى أنت لا تعرف بأنّ القمرة في الطّابق العلوي |
| kokpitin frekansına girebilir misin? - Evet. | Open Subtitles | هل بامكانك الدخول على تردد حجرة القيادة |
| Onlar pilotlardı. kokpitin dışında yerde yatıyorlardı! | Open Subtitles | كان هؤلاء الطيارين.إنهم على الأرض أمام الكابينة |
| Ben * burada bozuk bir şey var, her ne onu kokpitin dışına çıkaracaksa. | Open Subtitles | إن كان شيء ما يحدث هنا مهما يحصل فإنه سوف يخرجه من قمرة القيادة |
| Ben burada bozuk bir şey var, her ne onu kokpitin dışına çıkaracaksa. | Open Subtitles | إن كان شيء ما يحدث هنا مهما يحصل فإنه سوف يخرجه من قمرة القيادة |
| Cihaz kokpitin yakınlarında olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون مشوش الإشارة قريباً من قمرة القيادة |
| kokpitin içindeydi ve yardımcı pilotu vurdu. | Open Subtitles | يدخل قمرة القيادة و يضرب مساعد الطيار |
| kokpitin arkasındaki sağ taraftaki dolapta. | Open Subtitles | في الخزانة على اليمين. خلف القمرة. |
| kokpitin altında iki makineli tüfek var. | Open Subtitles | هناك مدفعان تحت القمرة |
| kokpitin içi görülüyordu. | Open Subtitles | و كان غطاء القمرة مفتوحا |
| - kokpitin kapılarını açamayız. | Open Subtitles | لن نعرض حجرة القيادة للخطر |
| kokpitin önünde yerde 2 kişi görmüş! | Open Subtitles | لقد رأت جثتين على الأرض أمام الكابينة |