| HW: Bu kolektif sorumluluk duygusu bazen kültürde biraz eksik olur. | TED | هيلين والترز: هذا الشعور بالمسؤولية الجماعية أحياناً مفقود في هذه الثقافة. |
| Ortaya çıkan her gerçek kolektif bilgimizin büyüyen hacmine katkı sağlar. | TED | كل حقيقة جديدة تم الكشف عنها تضاف إلى مجموع المعارف الجماعية التي تتزايد هي الأخرى. |
| Ve işte mirketlerdeki kolektif davranışlara enteresan bir örnek. | TED | و هناك مثال مثير للاهتمام جداً للحركة الجماعية عند حيوانات السرقاط. |
| Ve bu durumdan kolektif eylem için kurumlar oluşturarak kurtulabilirler. | TED | لقد تمكّنوا من تفاديها عن طريق إنشاء مؤسسات للعمل الجماعي. |
| Armstrong ve Aldrin yalnızdı, ama ayın gri yüzeyi üzerinde onların varlığı sarsıcı, kolektif bir çabanın sonucuydu. | TED | كان ارمسترونغ والدرين لوحدهما، لكن وجودهم على سطح القمر الرمادي كان تتويجا للتماسك والجهد الجماعي. |
| Bununla ilgili birlikte çalışabiliriz. kolektif bir veri tabanı kurmamız ve bir sonraki noktada nereye gideceğimize dair bir anlayış oluşturmamız gerek. | TED | ويمكنا العمل على ذلك معاً. نحن بحاجة إلى بناء قاعدة بيانات جماعية وفهم جماعي لحيث نحن ذاهبين في النقطة التالية. |
| Çekirdekte 146 tepe aktör var ve bunlar kolektif olarak uluslararası şirketlerin değerlerinin %40'ını kontrol etme potansiyeline sahip. | TED | يوجد 146 لاعب كبير في اللب، وهم سوياً لديهم الإمكانية للتحكم بشكل جماعي في 40% من قيمة الشركات الانتقالية. |
| Empati ve eşitlik arasındaki uçurum kolektif bütünlüğümüzü oluşturan çatlaklar kadar net değildir. | TED | الهوة بين التعاطف والإنصاف لا يمكن سبر غوره مثل الشقوق التي تترك علامة على نزاهتنا الجماعية. |
| Bugün daha çok, bir kolektif hayalin deneyi. | TED | اليوم، تعد أكثر من مجرد تجربة في الأحلام الجماعية. |
| Etkinlikteki son gecede, ateşe verilmeden önceki kolektif duygu çok kuvvetli ve tarif edilemez. | TED | فالمشاعر الجماعية لهذا المكان لا تقاوم ولا توصف، قبل إضرام النيران في الليلة الأخيرة من الحدث. |
| Yani sessiz çalışma masanızdan sadece birkaç adım atarak, merkezi alanın devasa kolektif deneyiminde yer alabilirsiniz. | TED | وبذلك وعلى بٌعد خطوات قليلة من مكتب عملك الهادئ، يمكنك المشاركة في التجربة الجماعية العملاقة في المكان المركزي. |
| Sistemler sadece bizim inandığımız kolektif hikâyeler bütünü. | TED | الأنظمة هي القصص الجماعية التي نتشاركها جميعاً |
| Biz çalışan adamlarız ve memleketin hukuku diyor ki kolektif pazarlığa hakkımız var. | Open Subtitles | والقانون يقول أن لدينا الحق في المساومة الجماعية. |
| Bangladeş'te kolektif haklar yok, sendikal haklar yok, | Open Subtitles | أي حقوق الجماعية في بنغلاديش، لم الحقوق النقابية، |
| Bu, içinde işbirliği, kolektif eylem ve karşılıklı dayanışmanın daha önemli bir rol oynadığı birkaç bilim dalına yayılmış bir anlatı. | TED | انها قصّة تنتشر عبر عرض عدد من التخصصات المختلفة، يلعب التعاون والعمل الجماعي والترابط المعقد فيها دورا أكثر أهمية. |
| Ve okur-yazar halktan bilgi, din ve politika alanlarında yeni kolektif eylem türleri doğdu. | TED | وبرزت من هؤلاء السكان الذين يجيدون القراءة والكتابة، أشكال جديدة من العمل الجماعي في مجالات المعرفة، والدين والسياسة. |
| Bunlar matbaa tarafından yaratılmadılar, ama okuma-yazmanın sağladığı kolektif eylemle mümkün kılındılar. | TED | لا أزعم أنّها نِتَاجُ الصّحافة والطّباعة، ولكنا تمخّضت عن العمل الجماعي الذي انبثق من معرفة القراءة والكتابة. |
| Bu sistemlerin her birinde, kuralların angajmanını nasıl dizayn edileceğini anlayabilmek ve iyi kolektif davranışlar yaratabilmek bu vizyonu gerçekleştirmek için anahtar olacaktır. | TED | في كل هذه النُظُم أن نفهم كيف نصمم قوانين الاتصال وأن نتمكن من خلق قوانين للسلوك الجماعي تصبح مفتاحا لأن نحقق هذه الرؤى |
| Mikroplar olmasaydı kolektif ateşimiz bizi çok önceden boğmuş olurdu. | TED | إذا لم تكن الجراثيم، حريقنا الجماعي قد يخنقنا منذ وقت طويل. |
| Hepimizin içinde bulunduğu Dünya'daki bu kolektif çılgınlığa katılmaktansa insanların, kendimi öldürmeyi tercih ettiğimi bilmelerini istiyorum. | Open Subtitles | في الجنون الجماعي في العالم الذي نعيشه كلّنا |
| Gördüklerimizin kolektif bir bilince dönüşmesi yerine bu adamlardan binlercesinin zihniyeti tarihin büyük yarasında, kendi kişisel yaralarının geçit törenini yapıyor. | Open Subtitles | و أين ما كانت هناك ذاكرة جماعية هناك الآلاف من ذكرى الرجال الذين يتباهون بجروحهم الشخصية في الجرح الأكبر للتاريخ |