| Eminim Kolombiyalılarla bizzat kendin görüşüyorsun. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنكِ تتعاملين مباشرةً مع الكولومبيين. |
| Meksika ve Kolombiyalılarla bölge savaşında. | Open Subtitles | انه في حرب عصاباتٍ مع "المكسيكين" و "الكولومبيين". |
| - Evet, Kolombiyalılarla konuşma zamanı. | Open Subtitles | ـ أجل بالحديث مع (الكولومبيين) |
| Kolombiyalılarla beraber anlaşma yapacağımızı söyledi ondan sonra sen sağ ben selamet. | Open Subtitles | قال إننا سنواصل الصفقة الكولومبية معه، هذا كُل ما في الأمر. |
| Ben New York'lu bağımlıları almıştım. O Kolombiyalılarla uğraşıyordu. | Open Subtitles | كنت أعمل مع العصابات النيويوركية وهو الكولومبية |