| Ancak İnsan Hakları Komisyonu'nda avukat olarak çalışmaya başladığımda, aklım başka yerdeydi. | TED | لكن عندما بدأت العمل في لجنة حقوق الإنسان كمحامي حقوق الإنسان، كان عقلي في مكان أخر. |
| Bu adamlarla Eşit İstihdam Hakları Komisyonu'nda konuşmuştum. | Open Subtitles | هذان هما الرجلان الذان تحدثت معهما في لجنة "مساواة فرص العمل" |
| Evet ama, Tip yine de Ahlâk Komisyonu'nda yer almanızı istiyor. | Open Subtitles | نعم، لكن (تيب) يود أن يضعك في لجنة الأخلاق بنفس الطريقة |
| Ahlâk Komisyonu'nda onu desteklemiştim. | Open Subtitles | كنت الصوت الذي أنقذه في لجنة الأخلاق |
| Angelo da Taksi ve Limuzin Komisyonu'nda çalışıyor. | Open Subtitles | و انجيلو عمل في لجنة التاكسي و اليموزين |