| Ve bir felç ya da başka bir komplikasyon durumunda tek seçenek çoğunlukla tekerlekli sandalyedir. | TED | والذي يبدو لهم بصورة جلية في كثير من الاحيان نتيجة مضاعفات صحية ان الكرسي المتحرك هو خيارهم الوحيد للاستمرار في التحرك |
| Birkaç ay içinde, çok daha az komplikasyon ile yüzde 30 oranında daha fazla ameliyat gerçekleştirdiler. | TED | وفي غضون شهور قليلة، تمكنوا من إجراء المزيد من العمليات بنسبة 30 في المائة مع مضاعفات أقل. |
| Birkaç kötü gün geçirebilirsin ama komplikasyon riski almak istemiyorum. | Open Subtitles | لربما قضيت بعض الأيام العصيبة، لكن لا أريد أن أخاطر بأي مضاعفات |
| - Yapamadık. Fazla yayılmış. En ufak bir komplikasyon ya da enfeksiyonda... | Open Subtitles | لا يمكن هذا عن طريق الجراحة و إذا حصلت أي تعقيدات و آثار جانبية عندها |
| Dua eden hastalar %11 daha az komplikasyon yaşıyor. | Open Subtitles | الصلاة من أجل المرضى لها تعقيدات أقلّ بـ11 بالمئة. |
| Bana sezeryan sırasında bir komplikasyon oluştuğunu söyledi. | Open Subtitles | هي فقط أخبرتني أنه كان هناك تعقيد مع عمليتها القيصرية |
| Şimdi, ameliyat sırasında, her iki follop tüpünü de almanı gerektirecek ne çeşit bir komplikasyon oluştuğunu açıklayabilir misin? | Open Subtitles | الآن، أيمكن أن توضّح لي أي نوع من التعقيد في الجراحة القيصرية أدت إلى قطع كلتا قناتي فالوب؟ |
| Normal bir insana kıyasla oluşacak komplikasyon neticesinde ölme riskin daha yüksek. | Open Subtitles | أنت لديك أحتمالية أكبر من الطبيعي أن تؤدي التعقيدات الجراحية إلى موتك |
| İyileşme aşamasında bir komplikasyon çıkmazsa annen düzelecek. | Open Subtitles | لذا لمنع أي مضاعفات وضعناها في غرفة الانعاش أعتقد أن والدتك ستكون بخير |
| Operasyon sonrası kendinize gelme sürecini izliyor olacağız ve herhangibir komplikasyon olup olmadığına bakacağız. | Open Subtitles | سنراقبك بعد العملية لعكس التخدير وللتاكد انه لا مضاعفات قد تحدث |
| Bu onun klon olmasından kaynaklanan bir komplikasyon olabilir. | Open Subtitles | لا يسعني إلا أن أفترض أنها مضاعفات نظرا الى حقيقة انه نسخة. |
| Adamda tahmin edilebilir bir komplikasyon gelişti. Sürpriz. Hasta insanların başına kötü şeyler gelebiliyor. | Open Subtitles | كانت لديه مضاعفات متوقعة مفاجأة، الأمور السيّئة تحدث للمرضى |
| Beyin ameliyatı geçirdi. komplikasyon çıkmış olabilir. | Open Subtitles | انها كانت تعاني جراحة بالمخ كانت هناك مضاعفات |
| Doğum esnasında bir komplikasyon meydana geldi. | Open Subtitles | كان هناك مضاعفات أثناء الولادة واضطرت الدكتوره مونتغمري لأستئصال الرحم |
| Biraz haddimi aşıyor olabilirim ama komplikasyon çıkarsa diye oğlunuza gerçeği söylemek ve babasının ziyaret etmesine izin vermek için iyi bir vakit olabilir. | Open Subtitles | قد اكون خارج حدودي قليلا لكن في حال حدوث مضاعفات قد يكون هذا وقتا جيدا لتعترفي لابنك |
| Bir komplikasyon gerçekleşti. Düzeltebiliriz. | Open Subtitles | أسمع , كان هناك تعقيدات يمكننا اصلاح ذلك |
| - Eğer komplikasyon olsaydı biri sana söylerdi. - Haklısın. | Open Subtitles | لكان سيخبرك أحد لو أن هناك تعقيدات - صحيح - |
| Sıçanlarda herhangi bir komplikasyon yaşamadan 2 hafta geçirmiştim. | Open Subtitles | فبحالة الفئران، لم يحدث أي تعقيدات إلا بعد مرور أسبوعين على الأقل |
| Göbek bağıyla ilgili bir komplikasyon oldu ve bu bir prosedör olacak demek ve babanın yanında olması yardımcı olur. | Open Subtitles | إنه تعقيد بخصوص الحبل السري, و ستكون هناك إجراءات, و سيكون من المفيد تواجد الأب هنا. |
| Belki öyledir. Yani, tanrının takdiri. komplikasyon. | Open Subtitles | ربّما هي كذلك، بركة، أعني هذا التعقيد |
| Yani, bulduğum bir tür komplikasyon bu. | TED | و هذا هو نوع من التعقيدات التي واجهتها. |
| komplikasyon oranlarımı bir yıldan diğerine düşürdüğümü izledim. | TED | لقد راقبت معدلات المضاعفات لي تنخفض من سنة إلى أخرى. |
| Hayır, aptal, değil komplikasyon ile. | Open Subtitles | لا ، يا سخيف ليس بالتعقيدات |