| 1940'larda konser piyanisti olmak için okuyormuş. | Open Subtitles | ظهر أنه في الأربعينات كان يدرس ليكون عازف بيانو |
| Çocuğunun konser piyanisti ya da matematik dahisi olması önemli değil. | Open Subtitles | سواء كان طفلك عازف بيانو في الحفلات أو عبقري رياضيات فهذا لايهم |
| Cerrah ya da konser piyanisti gibiydin. | Open Subtitles | مثل الطبيب الجراح او عازف بيانو |
| Cerrah ya da konser piyanisti gibiydin. Teşekkür ederim, Mary. | Open Subtitles | مثل جراحٍ أو عازف بيانو أو ما شابه |
| Bartok lösemi'ydi ve ölüyor olduğunu biliyordu ve bu konçertoyu kendisi de konser piyanisti olan karısı Dita'ya adamıştı. | TED | مات بسرطان الدم وكان يعلم ذلك قرر حينها إهداء تلك المقطوعة لزوجته ديتا, التي كانت هي أيضا عازفة بيانو |
| Annem de bir konser piyanisti olmayı istiyordu. | Open Subtitles | أُمى كانت تُريد أن تكون عازفة بيانو أيضاً. |
| Ailem konser piyanisti olmamı istedi. | Open Subtitles | والديّ أرادوا أن أكون عازف بيانو |
| Herzaman NewYork'da bir konser piyanisti olmak istedim. | Open Subtitles | دائما ما تمنيت ان اكون عازفة بيانو في نيويورك |
| Ama Betty artık bir konser piyanisti değildi. | Open Subtitles | لكن (بيتي) لم تعد أبداً عازفة بيانو للحفلات |