| Aynı zamanda enerjinin en kontrol edilemez şeklinin toplumu daha iyi yapmak için nasıl kontrol altına alınabildiğini öğrendim. | TED | تعلمت ايضاً كيف أن معظم أشكال الطاقة التي لا يمكن السيطرة عليها يمكن تسخيرها للخير وجعل المجتمع أفضل . |
| kontrol edilemez şiddetin simgesi olarak silinmeyecek şekilde zihinlerimize kazınmışlardır. | Open Subtitles | كمثل الطبيعة العنيفة اللتى لا يمكن السيطرة عليها فهم لا يمكن محو طباعهم بالإعتماد على وعينا الجماعي |
| Virüs korkunç bir şekilde bulaşıcı ve kontrol edilemez. | Open Subtitles | ذلك الشيء متقلب بشكل خطير ولا يمكن السيطرة عليه |
| Fakat bilim insanları volkanların nasıl püskürdüğüne dair bilgi edinemezlerse, volkanlar kontrol edilemez bir tehdit olmaya devam edecekler. | Open Subtitles | لكن إن لم يتعلم العلماء كيف يتوقعون الثورانات، ستظل البراكين خطراً خارج السيطرة. |
| Bahçeye parlak şeyler gömmek gibi kontrol edilemez bir dürtüsü olan bir evcil hayvan. | Open Subtitles | حيوان عائلة أليف برغبه لا يمكن السيطره عليها بدفن الأشياء اللامعة. |
| O kontrol edilemez. Truvalılar gibi bizimle de savaşabilir. | Open Subtitles | انه لا يمكن التحكم به, انه يفضل مقاتلتنا على مقاتلة الطرواديين |
| kontrol edilemez biriydi. | Open Subtitles | لا تُمكن السيطرة عليها. |
| Onlar, özünde, insanlığın eskiden olduğunun en kötü hâlleri isyankâr, muhalif ve kontrol edilemez. | Open Subtitles | انهم أسوأ ما يمكن أن تكون عليه البشرية. متمرّدين ومدافعين ولا يمكن السيطرة عليهم. |
| Tek ortak yanım kontrol edilemez bir akıl hastası olduğum. | Open Subtitles | كل الصفات المجنونة و الغير متحكم فيها التي أمتلكها |
| O kontrol edilemez. | Open Subtitles | بنفيها قبل مئات السنين إنه لا يمكن السيطرة عليها |
| Anlamıyorsun. Bu kontrol edilemez bir durum. | Open Subtitles | أنتم لا تفهمون إنهم في حالة لا يمكن السيطرة عليها |
| Bu arzu kontrol edilemez ama bir şekilde onu frenlemen gerek. | Open Subtitles | الرغبة الملحة لا يمكن السيطرة عليها لكن عليك التخلص منها بطريقة ما |
| Fazla alınırsa eğer kontrol edilemez bir iştah yaratabiliyor. | Open Subtitles | والجرعات العالية قد تُسبب نوبات من الشهية لا يمكن السيطرة عليها |
| kontrol edilemez ve vahşileşir | Open Subtitles | ولا يمكن السيطرة عليها, متوحشة |
| Daha sonra, 1979'da David fırtınasında kontrol edilemez bir karmaşa çıkmış. | Open Subtitles | ثم ، في عام 1979 "خلال إعصار "ديفيد كانت هناك أعمال شغب لا يمكن السيطرة عليها |
| Ne zaman bir dişi köpek geçse kontrol edilemez şekilde heyecanlanırdı. | Open Subtitles | وكلما مرت عاهرة كان يستثار ولا يمكن السيطرة عليه |
| Bu hasar, onu kontrol edilemez ve çok agresif yaptı. | Open Subtitles | و الذي جعله لا يمكن السيطرة عليه و جعله عدائيا للغاية |
| Bu yaratıklar, devamlı ve potansiyel olarak kontrol edilemez bir tehdit oluşturuyorlar. | Open Subtitles | تواجد المخلوقات إنما هو خطر مستمر لا يمكن السيطرة عليه |
| Kriptonlu dna'sı onu kontrol edilemez kılınca onu dondurup,tekrar denemişler. | Open Subtitles | , حمضه النووي الكربتوني جعله خارج السيطرة لذا هم جمدوه , وضربوا مجددا |
| Eğer kontrol edilemez hale gelirsen... | Open Subtitles | ... إذا كنت خارج السيطرة , عندها |
| Kurtadam olarak sizin yetenekleriniz dengesiz, kontrol edilemez bir hâl alıyorsa, bizim ölüyor olmamızdan dolayıdır. | Open Subtitles | لو أن قدراتكم كمستذئبين أصبحت غير منضمه ولا يمكن السيطره عليها ,فهذا يعني مثل موتنا... |
| kontrol edilemez bir durumu kontrol etmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | انتِ تحاولين التحكم بأمر لا يمكن التحكم به |
| kontrol edilemez biriydi. | Open Subtitles | لا تُمكن السيطرة عليها. |
| Bütün sapık ve kontrol edilemez yanım, şeytansı ve kudurmuşluğum, sebep olduğum şiddetin kaynağını... duygusuz sapığı, | Open Subtitles | كل الصفات المجنونة و الغير متحكم فيها التي أمتلكها والوحشية والشريرة كل التشويه والدمار الذي تسببت فيه وكل لا مبالاتي بهذا |